5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun aşağıdaki maddelerini bilirsek,
Suç işleyen insanları uyarabilir, insani görevlerimizi yerine getirebiliriz;
MADDE 5. — Bir hayvanı, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.
MADDE 14. — Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:
a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.
MADDE 18. — Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir.
Dünya hepimizin… Ağacıyla, suyuyla, havasıyla, kuşuyla, kedisi, köpeğiyle hepimizin… Dünyanın efendisi olduğunu iddia eden insansoyu bu varlıkları korumazsa kendi yok oluşunu hazırlayacak. Biliyorum vaktiniz yok… İş, güç, ekmek parası… dert çok… Ama gözlerimizi kapamadan önce bir saniye düşünelim: Dünyada bize armağan edilen onca şey için ne yaptık? Onları koruyabildik mi? Arkamızda çöl, çöp, zehirli hava, moloz ve pis su mu bırakacağız yoksa bunu engellemek için bugünden mücadele mi edeceğiz?
Nasıl bir dünya sizi mutlu eder?