25 Aralık 2012 Salı

SOKAK HAYVANLARINA MERHAMET EDİN!


AKÇAKOCA KENT KONSEYİ SOKAK HAYVANLARI ÇALIŞMA GURUBU  A3 BOYUTUNDA AFİŞ HAZIRLAYARAK " AKÇAKOCA HALKINI SOKAK HAYVANLARI İÇİN DUYARLI OLMAYA DAVET" ETTİ.



SOKAK KÖPEKLERİ İLE SAHİPLİ KÖPEKLER ARASINDAKİ FARKI BİLMEYEN HALK SALDIRGANLIK BELİRTİSİ GÖSTERMEYEN KÖPEKLERLE AGRESİF KÖPEKLERİ AYIRAMIYOR.
Bazı vatandaşların köpeklerden korkmalarının temelinde; sahipleri tarafından kötü eğitilmiş sahipli köpeklerin saldırgan davranışları yatıyor. Sokak köpeklerinin insanlara sadece yiyecek bulma umuduyla yanaştıklarının farkında olmayan vatandaşlar, o garibanlara merhamet göstereceklerine şikayet ediyorlar. Ve bilmeden O garibanların zarar görmesine sebep oluyorlar.
KÖPEKLERDEN KORKAN İNSANLARA SESLENİYORUZ:
Eğer bir köpek kuyruk sallayarak size doğru geliyorsa, asla korkmayın. Korku duygunuzu kontrol altına almayı öğrenmeniz gerekiyor. Yoksa salgı bezleriniz aracılığıyla köpeğe "ben senin düşmanınım" mesajı göndermiş oluyorsunuz. Sevmek zorunda değilsiniz ama hem kendi özgürlüğünüz için, hem sevmeseniz bile başka bir canlının yaşam hakkına saygı gösteren gerçek bir insan olmak için aşağıdaki taktikleri izleyebilirsiniz;
1-Köpeğin yanından farkında değilmiş gibi geçmeye çalışın. 2-Hergün geçtiğiniz yol üzerinde sokak köpekleriyle karşılaşmaktan korkuyorsanız yanınızda onlara verebileceğiniz yiyecekler bulundurun. ( bayat poğaça, bisküvi bile olabilir)
3- Köpeklerin yanından geçmeden önce eğer kalabalıklarsa dişi köpek için doluşmuşlarsa) yanlarında sahipli köpeklerde bulunacağından biraz uzaklarından geçin ama asla koşmayın.
4- Bir köpek dişlerini göstererek size doğru havlıyorsa etrafınızda sığınabileceğiniz güvenli bir yer tespit etmeden sakın kaçmaya çalışmayın. Daha sonra o köpeğin sahipli olup olmadığını ve saldırganlık nedenini öğrenmeye çalışın. Ve sadece Onu şikayet edin.
Haberlerde, sosyal yaşamda her türlü  "insan"la karşılaşıyoruz. Hırsız, katil v.s. Nasıl ki onlara bakarak tüm insanların kötü olduğunu düşünmüyorsak; saldırgan bir köpek yüzünden tüm köpeklerin saldırgan olduğunu düşünmek ve hatta sokak köpeklerini bu yüzden cezalandırmak adil değildir. "
İNSAN İNSANA, KÖPEK KÖPEĞE BENZEMEZ. HER CANLININ DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİ FARKLIDIR.

21 Aralık 2012 Cuma

SAYIN VEYSEL EROĞLU, SOKAK HAYVANLARI İLE İLGİLİ YASA TASARISINDA ISRARINIZ BİZLERİ ÇOK ÜZMEKTEDİR.

Sayın Veysel Eroğlu,
Orman ve Su İşleri Bakanı
ISRARINIZ NEDEN?
Hazırlamış olduğunuz yasa tasarısına karşı çıkmamızın en önemli nedenleri arasında; 2004 yılında çıkan 5199 sayılı yasanın o günden bugüne belediyelerce uygulanamamış olmasıdır.
1- Belediyeler maddi imkansızlıkları ileri sürerek, yasaya uygun barınak açamamış, açanlar da aynı nedenlerle barınakları sağlıklı bir şekilde işletememiştir. Bu nedenle; sahipsiz hayvanların "doğal hayat parkı" olarak adlandırdığınız alanlarda, bakılması, beslenmesi mümkün değildir.
Eğer mümkün olacağını iddia ediyorsanız, insanları üzmemek ve hayvanları mağdur etmemek için neden önce içinde rehabilitasyon merkezi, bakımevleri olan alanları hizmete sokmuyorsunuz?  Bunlar yapılmadan hayvanları topladığınızda onlara nasıl bakacaksınız?
Sadece sokaklarda hayvan görmekten şikayet eden insanların taleplerini dikkate alarak, gelecek nesilleri, saldırgan olmayan, aşılanmış hayvanlarla birlikte yaşamaktan, onları tanımaktan mahrum bırakmış olmayacak mısınız?
Sayın Bakanım, bu yasa çıkarsa zaten görevini düzgün yapmayan belediyelerle bizleri karşıkarşıya getirecek ve toplumun huzurunun bozulmasına da katkı sunmuş olacaksınız.
Hele bir de insanların evlerinde baktıkları hayvan sayısına karışmanız, tümüyle demokratik olmayan müdahaleci bir tutum içermektedir.
Eğer bu yasayı çıkarırsanız, adınızın tarihe "hayırsız ormancı" olarak geçmesi kaçınılmaz olacaktır. 
Hem bu dünyada hem ahirette bunun vebali büyüktür.  
BU KÖPEKLER Mİ ÜRKÜTÜCÜ SAYIN BAKAN... ÇOCUK İLK DEFA GÖRDÜĞÜ KÖPEKLERE DOKUNMAK İÇİN ANNESİNİN KUCAĞINDAN ZORLA İNDİ.
LÜTFEN, SEVDİKLERİNİZ AŞKINA, BU YASAYI BU HALİYLE ÇIKARMAYIN...

17 Aralık 2012 Pazartesi

DÜNDEN BUGÜNE AKÇAKOCA KÖPEK BARINAĞI GERÇEĞİ

SOKAK HAYVANLARININ REHABİLİTE EDİLMESİ AMACIYLA; 
 AKÇAKOCA BELEDİYESİ GEÇİCİ HAYVAN BARINAĞINI AÇTIĞI GÜN ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK . 
Nihayet sokaklarda yaralanan hayvanları tedavi edebilecek, otobanlara atılan yavruları koruma altına alabilecektik.

Mükafat ATA su kaplarını dolduruyor.
Havalar ısındı, Yaz sıcaklarında, turistlerin ayaklarına dolanmasın diye, insanlar şikayet ediyor diye sağlıklı hayvanları da barınağa kapattık. Altları beton, tepelerinde güneş... Onlar artık özgür sokak hayvanları değillerdi. 
Özgürlüklerine karşılık hiç olmazsa, Bakımları, yaşam şartları iyi olmalıydı. Ama sistem öyle işlemiyordu. Barınak açılmıştı ama tam gün çalışan görevli yoktu, veteriner yoktu. Hayvanlar için endişelenmeye başlamıştık...
Çare Gönüllülerden geldi. Ayşe Yüce Hanım üstünü kapatalım, hayvanlar güneşten korunsun diye örtüler gönderdi.
Ama bu da yeterli değildi. HAYVANLARIN BAKIMINI ÜSTLENEN GÖREVLİ GÖREVİNİ YAPMIYORDU!
O SICAKLARDA SU KAPLARINI ÇOĞU KEZ BOŞ BULDUK!

Kulübeleri pislik içinde görünce, kolları sıvadık ve kulübeleri temizledik.

Veteiner İsmail Bozkan, Bülent Karahanoğlu ve gönüllü Miner Savcın
Hijyen koşullarının olmaması, ilaçlama yapılmaması sonunda korkulan oldu ve barınakta salgın hastalık çıktı.
O gün kalan hayvanları kurtarmak için Veteriner İsmail Bozkan , Veteriner Bülent Karahanoğlu Belediyenin veterinerine yardıma koştular. 

AMA BU YAVRULARDAN HİÇBİRİNİ MAALESEF KURTARAMADIK!
Sonra kış geldi, soğuk hayvanları daha bir perişan etti ve sonunda barınak tadilat için kapatılarak, barınaktaki köpekler Düzce Barınağına transfer edildi. Tıkış, tıkış şekilde ve sığmayanlar kaderlerine terk edilerek...


 AKÇAKOCA KENT KONSEYİNİN KATKILARIYLA  BARINAĞIN ÜSTÜ KAPATILDI, VE HAYVANLARIN DOLAŞABİLMESİ İÇİN ORTA ALANA TEL ÇEKİLDİ.
ARTIK SOKAK HAYVANLARINI GEÇİCİ OLARAK DA OLSA  BARINDIRABİLECEĞİMİZ BİR YERİMİZ VARDI...
AMA; HALA TAM GÜN ÇALIŞAN ELEMAN VE VETERİNER YOKTU! Ve Bu yüzden, yine salgın hastalık çıktı. Yine bir sürü can kaybettik... Bunu önlemenin tek yolu; hergün temizlik yapıldıktan sonra ardından ilaçlamanın yapılması. Ama karantina kararı çıktıktan sonra bile,gözlem için giden gönüllü arkadaşlar, ilaçlama yapılması için defalarca uyarmak zorunda kaldılar. Gün geldi, yemek yetmedi, takviye ettiler. Belediye'den birgün bile teşekkür beklemediler. Ama orada çalışan ve başında durmadıkça işini iyi yapmayan eleman, gönüllülerden rahatsız oldu..."Gelmeyin" dedi.
Ve Belediye Başkanı, 5199 sayılı yasa çerçevesinde göreve çağrıldığı haberini görünce,
"Gönüllülerin barınağa gitmesini yasaklıyorum"dedi. Başkan, hayvanlara iyi bakmayan görevlide ısrar ederek hayvanları cezalandırmakla yetinmedi, gönüllerin sevgi ve desteğinden de mahrum bırakarak, onları kaderleriyle ve işini sevmeyen elemanıyla başbaşa bıraktı.
Hikayemizin özeti bu... Bu yıl birkaç gönüllü arkadaş hergün barınağa giderek, işleyişi kontrol etmeye karar vermiştik... Bizim için de zor bir görevdi bu. Belediyeye defalarca yaptığımız şikayetlerin dikkate alınmadığını görmek çok üzücüydü. Tahsis edilen elemanla barınağı düzeltmenin çok zor olduğunun farkındaydık... Bunu defalarca anlattık...Elemanı öncelikle kontrol etmesi gereken kişi amirleriydi. Biz, belediyenin bu eksikliğini tamamlamaya çalışırken çok yıprandık. Barınaktaki hayvanların koşullarını iyileştirmek için uğraştık. Ama ne ölümleri önleyebildik, ne kayıpları.   
BARINAK İŞLETMENİN BARINAK AÇMAKTAN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU; BİR GÜN ÖNCE SEVİP, RESİMLERİNİ ÇEKTİĞİMİZ YAVRULARIN ÖLÜMLERİYLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA ACI BİR ŞEKİLDE ÖĞRENDİK.
Derdimizi anlatmak için belediyenin kapılarını aşındırdık.
"hayvanseverleri görmekten bıktığını" söyleyen başkanla
karşılaştık. Sesimizi basın yoluyla duyurmak istedik.
O da olmadı... Bizim Başkanın da eleştiriye tahammülü yok. Keşke, kendine emanet edilen o canlara karşı daha insaflı olabilseydi... Yurdum insanı mı desem? :((  
Barınak gerçeği maalesef heryerde aynı. Akçakoca'mız için farklı olur sanmıştık. ((
ÇOK ÜZGÜNÜZ... ÇOK ÜZGÜNÜM... AKÇAKOCAMIZIN GÜZEL, KİMSESİZ KÖPEKLERİNE, O MASUM CANLARINA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜZ...MERHAMETTEN VE SEVGİDEN UZAK YÖNETİCİLERE SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜZ. VE ONLARIN BAŞIMIZA GEÇMESİNE EN UFAK BİR KATKIMIZ OLMUŞSA, O CANLARDAN AF DİLİYORUZ.
--------------------
5199 sayılı yasanın uygulama yönetmeliği :

 Geçici özel bakımevlerinin görev ve sorumlulukları

 MADDE 8 – (1) Geçici Özel bakımevleri;
 a) Geçici bakımevlerinin çalışması ile ilgili usul ve esaslara uymakla,
 b) Geçici bakımevlerinden kedi ve köpek almak isteyen kişi, kurum ve kuruluşlar için Ek-4 deki Sahipsiz Hayvan Edinme Formunu doldurarak geçici bakımevi sorumlusu ya da sorumlu veteriner hekimin de onayı ile veteriner hekimce düzenlenen sağlık karnesi vererek sahiplendirme yapmakla,
 c) Geçici bakımevinde oluşan atık ve artıkların çevre ve toplum sağlığına zarar vermesini önleyecek tedbirlerin alınmasını sağlamakla,
 ç) Geçici bakımevinde ticarî amaçla hayvan üretimini engellemekle,
 d) Bu Yönetmelikteki şartlara uymakla birlikte herhangi bir sebeple hayvan bakımevlerinin kapatılmak istenilmesi halinde, bir ay önceden il müdürlüğüne haber vermekle,
 e) Geçici bakımevinde hayvanların ölmesi durumunda ilgili belediye ile irtibata geçmekle,
 f) Geçici bakımevlerinde sorumlu veteriner hekimi ile yapılan sözleşmenin bir nüshası geçici bakımevi sahibi tarafından il müdürlüğüne gönderilmekle ve geçici bakımevinin sorumlu veteriner hekimsiz kalmaması için gerekli tüm tedbirleri almakla,
 g) Geçici bakımevleri, kapasitesi yüz hayvanı aşmayacak şekilde ise; veterinerlik hizmetlerini hizmet alımı şeklinde yapmakla
 görevli ve sorumludur.

AYRICA 5199 SAYILI YASA BELEDİYELERİN GÖNÜLLÜLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLMASINI ŞART KOŞMAKTADIR. ÖYLE KIZIP "YASAKLIYORUM" DİYEREK, YASAKLAMA YAPILAMAZ.
----

 







16 Aralık 2012 Pazar

BU ŞİRİN KÖPEĞE YUVA BULDUK!

AKÇAKOCA SAHİLİNE HAMİLE OLARAK TERK EDİLEN BU GÜZEL KIZIMIZIN HİKAYESİ MUTLU BİTTİ..

ADI BADE KOYULAN KIZIMIZ YENİ YUVASINDA HUZUR İÇİNDE...
Sahilde hamile olarak bulunca, bu şirin köpeği Dadalı Köyünde sahibi olduğunu sandığımız ailenin yanına geri götürmüş ve ailesi tarafından istenmediğini düşündüğümüz için bir taraftan yuva aramaya başlamıştık.
Düzce Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan Beyza Hatırnaz Hanım Ankara'daki teriiergillere ve Esra Hanım'a ulaştı. Esra Hanım öksüz kızımıza geçici yuva bulmuştu. Ama Onu oraya nasıl ulaştıracaktık?  
İşte o anda adına dayanışma dediğimiz, hala var olan o duygu imdadımıza yetişti. Önce Mükafat Hanım'ın arabasıyla Dadalı Köyüne gidip, köpeği geri aldık. Geri alırken orada gerçekten başka bir terier olduğunu ve bu canın sahibinin o köylüler olmadığını tespit ettik.  Ve onun için yer bulunduğuna bir kez daha şükrettik.
Mükafat Hanım'ın arabası bozulunca köydeki o insanlarla sohbet etme şanşımız oldu. Onların baktığı terier çok daha genç ve karnı burnundaydı. Doğum zamanı bize haber vermelerini isteyerek, Sevgili Kızımızı alıp bir geceliğine Villa'da ona daha önce bakan Yeşim annesine bıraktık. Yeşim Hanım'ın evi müsait olmadığı için o gece kapının önündeki minderde misafir edilen kızımızın ( korunaklı olmasına rağmen) bütün gece ağladığını öğrendiğimizde bahtının güzel olması için dua ettik. Ertesi gün Nebahat Hanım onu aracına alarak Miner Hanım'la birlikte Düzce'de
İstanbul'dan Ankara'ya seyahat eden hayvansever dostlarımıza teslim etti. Esra Hanım'a ulaştığında ise hayatı tümüyle değişecekti. O ve yavruları artık güvendeydi...
Geçici Yuvasında ona bakan Yeşim Taşpolatoğlu Hanım'ın ilk işi Onu hemen veterinere götürmek oldu. Dört-beş gün sonra doğum yapacağını öğrendi. Sonra temizliğini ve bakımını yaptırdı.
Şimdi huzur içinde uyuduğu koltuğunda doğumunu bekliyor.
VE  DOĞUM YAPTI... Yavrularıyla birlikte çok mutlu. Yeşim Taşpolatoğlu onun herşeyi ile ilgileniyor. Tuvalet terbiyesinden tutun da havlamasın, stres yapmasın diye yanında uyumaya kadar...
Bu canın kurtarılmasında emeği geçen herkese; Şeker Güneş, Sevil Avcı Özyavuz, Dilek Hürmeydan BAşçı, Ayşegül Satıroğlu, Miner Savcın, Nebahat Ayanoğlu,Yeşim Ata ( Ona uzun süre kapısının önünde baktı) Mükafat Ata ve
bu trafiği usta bir şekilde yöneten Esra ( Balım Cancan) arkadaşlarımıza binlerce kere teşekkür etmek az geliyor bana.
Darısı diğer canların başına...
---------------------------------------------------------------------
İLANIMIZ :
BU GÜZEL KÖPEKÇİK, SAHİBİ TARAFINDAN BAKILMADIĞI VEYA TERK EDİLDİĞİ İÇİN SOKAKLARDA YAŞIYOR. 
ÜSTELİK HAMİLE VE DOĞURMAK ÜZERE.
AKÇAKOCA OTELİNİN YANINDAKİ VİLLALARA SIĞINMIŞTI AMA
ONU ORADA DA İSTEMEYENLER VAR.  EZAN OKUNURKEN ULUYORMUŞ...
BRE İNSAFSIZLAR, SAĞIR OLASICALAR,  SAĞIR OLMADIĞINIZ  İÇİN ŞÜKREDECEĞİNİZE BU GARİBANA KIZIYORSUNUZ.
RAHATLIKLA DOĞUM YAPABİLECEĞİ SICAK BİR YER ARIYORUZ. DAHA SONRA YAVRULARI İLE BİRLİKTE SAHİPLENDİRECEĞİZ.

10 Aralık 2012 Pazartesi

GÜZEL AKÇAKOCA’MIZIN MERHAMETLİ İNSANLARINA SESLENİYORUZ!

KIŞ ORTASINDA, AÇLIKLA VE SOĞUKLA BAŞBAŞA KALAN SOKAK HAYVANLARINDAN MERHAMETİNİZİ ESİRGEMEYİNİZ.
38.000 NÜFUSA SAHİP İLÇEMİZDE YÜZ KİŞİYE BİR SOKAK KÖPEĞİ BİLE DÜŞMEZKEN, “SOKAKLAR KÖPEKLERDEN GEÇİLMİYOR” DİYE ŞİKAYET EDENLER, ORADAN ORAYA ATILAN, EZİYET EDİLEN HAYVANLARIN ZEHİRLENMESİNE SEBEP OLMAKTADIRLAR.
AKÇAKOCA'DA ŞİKAYET EDİLDİĞİ KADAR ÇOK KÖPEK YOK! SADECE YİYECEK BULMA UMUDUYLA BELLİ YERLERDE TOPLANAN KÖPEKLER VAR. ONLARIN SAYISI DA TOPLAMDA MERKEZDE 100 KÖPEĞİ GEÇMEZ. FARKINDA OLARAK VEYA FARKINDA OLMADAN SOKAK HAYVANLARINA YAŞAMA HAKKINI ÇOK GÖRENLERE SESLENİYORUZ:
ALLAH’IN ONLARI DA “KULLARI” OLARAK GÖRDÜĞÜNÜ,
“BANA KUL HAKKIYLA GELME” DİYEREK, AFFEDEMEYECEĞİ TEK SUÇA
ORTAK OLDUĞUNUZU  HATIRLATMAK İSTERİZ.
 
ÖZELLİKLE KIŞ SOĞUKLARI BAŞLARKEN, SOKAK HAYVANLARININ SIĞINACAK YER ARAMALARINA, AÇ KALMALARINA VİCDANLARINI KAPATANLARIN,
HAYVANLARIN ZEHİRLENMESİNE ÇANAK TUTMALARINI ESEFLE KINIYORUZ.


İŞTE O KORKTUĞUNUZ SOKAK KÖPEKLERİNDEN BİRİ...BÖYLE BİR DOSTLUĞU YAŞAMAK İSTEMEZ MİSİNİZ?
İLÇEMİZDE YAŞAYAN SOKAK KÖPEKLERİ SALDIRGAN DEĞİLLERDİR.
SALDIRGANLIK ÇOK NADİREN, O DA SAHİPLERİ TARAFINDAN KÖTÜ EĞİTİLMİŞ KÖPEKLERDE GÖRÜNMEKTEDİR. BUNUN İÇİN MASUM HAYVANLARIN SUÇLANMASI VE CEZALANDIRILMASI HAKSIZLIKTIR.
KÖPEKLERDEN KORKAN HEMŞERİLERİMİZE SESLENİYORUZ. " NE OLUR, SOKAK KÖPEĞİ GÖRDÜĞÜNÜZDE ONA DİKKATLİ BAKIN, O ZAMAN NASIL DA ÇARESİZ VE GARİBAN OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ. KORKUNUZU YENMEK İÇİN YANINIZDA YİYECEK BULUNDURUN... İNANIN NE KORKUNUZ KALACAK, NE DE ŞİKAYETİNİZ. İNSAN TANIMADIĞI, BİLMEDİĞİ ŞEYLERDEN KORKAR. VE BİLMEK YÜREĞİNİZDEKİ KATILIĞI, SEVGİSİZLİĞİ YENECEKTİR.

İNSAN, KARDEŞİNİN BİLE İŞLEDİĞİ SUÇTAN HİÇBİR ŞEKİLDE SORUMLU OLMAZKEN, BİZLER SAHİBİ TARAFINDAN KÖTÜ EĞİTİLEN BİR KÖPEK İÇİN TÜM KÖPEKLERİ SUÇLUYORUZ. SİZCE BU ADİL MİDİR?

BU ŞİKAYETLERİN ARDINDAN TANIK OLDUĞUMUZ KÖPEK ZEHİRLENMELERİNİ BİR DAHA, ASLA GÖRMEK İSTEMİYORUZ!

ZEHİRLEME SUÇUNA KARIŞAN HERKESİN CEZALANDIRILMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ.

SOKAKTA BAKTIĞIMIZ KÖPEKLERİN YAŞAMLARININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ VE GEREKİRSE 24 SAAT NÖBET TUTACAĞIZ.

TÜM VİCDANLI HEMŞERİLERİMİZDEN,  BU SOĞUK KIŞ AYLARINDA, SOKAK HAYVANLARINA SAHİP ÇIKMALARINI, ZEHİRLEME SUÇUNU İŞLEYENLERE KARŞI UYANIK OLMALARINI VE SUÇ İŞLEMEYE TEŞEBBÜS EDENLERİ ADLİ MAKAMLARA ŞİKAYET ETMELERİNİ BEKLİYORUZ.
 
------------------------------
ZEHİRLEMEYE TEŞEBBÜS EDENE BU ÖRNEK CEZADAN FAZLASINI YAŞATACAĞIZ!
Sokak Hayvanları Katiline Ceza
muğla – Ula – Akyaka Beldesinde 25 sokak hayvanının zehirlenerek katledilmesinin sanığı olan şahısa İl Çevre Müdürlüğnce, katledilen hayvan  başına ortalama 700 tl’den toplamda  17 bin yüzdoksan TL. ceza kesildi.

AKÇAKOCA BELEDİYESİNİ SOKAK HAYVANLARI KORUMASI İÇİN GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ!

SAYIN BAŞKAN, BAŞKAN YARDIMCISI VE
VETERİNERLİK HİZMETLERİ, 

5199 SAYILI HAYVANLARI KORUMA YASASI YÖNETMELİĞİ’nde yer alan görevlerinizi yerine getirmeye çağırıyoruz.
1- Üreme dönemine giren dişi köpeklerin arkasında 10-12 gün boyunca kalabalık bir sürü oluşmaktadır. Bu da halkın şikayetlerine neden olmaktadır. Ne kadar şikayet gelirse gelsin, hayvanların itlafı veya sürgün edilmesi yasak olduğuna göre, tek çare bu hayvanların kısırlaştırılmasıdır. Akçakoca Belediyesi düzenli kısırlaştırma yaparak bu sorunu çözmelidir.
“ MADDE 7 – (1) Belediyeler;
a)     Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla,”
2- Sokak hayvanları aç kaldıkça, çöpleri karıştırmaktadırlar. Bu da çevrede kirlilik yaratmaktadır. Ama bunun asıl sorumlusu, onlara besleme odağı kurmak zorunda olan belediyelerdir. En kısa zamanda Akçakoca Kent Konseyi ve Haytap işbirliğiyle yapılan “besleme odakları” uygulamaya konulmalıdır.  
“ d) Sahipsiz hayvanların beslenmesi amacıyla, bölgesinde bulunan lokanta, işyeri ve fabrikaların sahiplerinin uygun görmesi halinde işletmelerinde ve mutfaklarında oluşan hayvan beslemeye elverişli besin maddelerinin toplanmasıyla,”
3- Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlar, uygun koşullarda toplanmalı ve tedavileri yapıldıktan sonra alındıkları yerlere bırakılmalıdır. 
“Toplanılan sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakılması
  MADDE 21 – (1) Toplanılan sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlar aşağıdaki esaslara göre bakılır:
 ç) Sahipsiz hayvanlar kısırlaştırıldıktan ve gerekli tıbbî müdahaleler yapıldıktan sonra sahiplenme talebinde bulunan ve 5199 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte öngörülen şartları taşıyan kişilere teslim edilir ve belediyece kayıt altına alınır. Belediyeler sağladıkları bu hizmetten dolayı belli bir ücret talep etmez.
 d) Geçici bakımevlerinde on gün süre ile gerekli duyurular yapıldığı halde sahiplendirilemeyen hayvanlar kontrolleri, aşıları ve tıbbî müdahaleler ile kısırlaştırılmaları yapıldıktan ve operasyon yaraları kapandıktan en az yedi gün sonra kayıt altına alınıp, müdahale görmüş olduklarını gösteren işaretleri üzerlerinde olacak şekilde veteriner hekimin onayıyla alındıkları ortama geri bırakılır. Bu ortamlarda belediyeler, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde besleme odakları kurar ve hayvanların beslenmesine yardımcı olur. Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz.”
Akçakoca Belediyesi ve Akçakoca Halkı bilmelidir ki; Sokak hayvanları sorunu yoktur; Bizim insani görevlerimizi ihmal ettiğimiz için mağdur olan SOKAK HAYVANLARININ SORUNLARI VARDIR. BİZLER ONLARIN SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ.
HER CANLININ YAŞAMA HAKKI KUTSALDIR. 
 

8 Aralık 2012 Cumartesi

AKÇAKOCA'DA KIRK ZEHİR Mİ? KIRK SÜRGÜN MÜ?

İnsanlığın bittiği yerdeyiz...
Sokak hayvanları kışın soğuğunda sığınacak delik ve bir lokma ekmek ararlarken, Merkez Camii Derneği'nden başlayarak; birkaç vicdansız insan sokaklarda çok köpek var diyerek şikayet etmeye başladılar.
Oysa Akçakoca'nın merkezinde  yaşayan 24.000 insana karşılık yaklaşık 200- 300 civarında sokak köpeği yaşamaktadır. Yani 100 insana bir köpek düşüyor. 100 "İNSAN" bir köpeğe bakamıyoruz. Bakamadığımız gibi, gözümüzün önünde olmasınlarda nerede olursa olsunlar diyerek ölümlerine çanak tutuyoruz. 
 
Bu garibanlar istenmedikleri için o köyden, bu köye, bu ilçeden başka bir ilçeye gizlice atılmaktadır. Tam mekanlarına alışmışken, nerede barınıp, nerede karınlarını doyuracaklarını öğrenmişlerken, bir gece gizlice zehirlenmedilerse, yine başka bir gece gizlice yerlerinden yurtlarından ediliyorlar.
Ve bizler, dünyanın diğer canlılarla birlikte paylaşılması gerektiğine inananlar; kendini bile sevmeyen, Allah'ın yarattığı canlılara hayat hakkı tanımayan, yanından korkuyla geçen köpeğe hoşt diyen iki ayaklı mahlukattan şikayetçiyiz. hem bu dünyada, hem ahirette...
BU KIŞ AKÇAKOCA'DA SOKAK HAYVANLARI İÇİN ÇOK ŞEY YAPACAKTIK OYSA...
Akçakoca Kent Konseyinin yaptırdığı ekmek toplama kutuları, beslenme odakları ve kulübeler belediyenin yoksulluğuna ve yoksunluğuna takıldı, kaldı... Araç da yok, adam da...
HALA GEÇERLİ OLAN 5199 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU BELEDİYELERE "SOKAK HAYVANLARINI KORU, ONLARI BESLE" DİYOR AMA, ÇOĞU BELEDİYE BU KANUNU
"BİR AN ÖNCE KURTULMAK İÇİN YOK ET" OLARAK ALGILIYOR.
SÜRGÜNLERE VE ZEHİRLEMELERE ÇANAK TUTUYOR. SANIYOR Kİ, KÖPEKLERDEN ŞİKAYET EDENLERİN GÖZÜNE GİRERLERSE KAZANACAKLAR. HAYVANLARIN OYU YOK. AMA BİZİM VAR. VE BİZLER, ŞİKAYET EDENLERDEN DAHA AZ DEĞİLİZ.
TERSİ, AKÇAKOCA'DA İNSANDAN ÇOK MAHLUKAT VAR OLMASI
ANLAMINA GELİR.
Yaptığımız toplantılara hiç gelmedikleri halde, sokak hayvanlarına sahip çıkan, besleyen, gözlerden  uzak onları koruyan Akçakocalılar olduğunu biliyorum.   

BU GÖRÜNTÜLERİ YAŞAMAMAK İÇİN VİCDANI OLAN HER İNSANI UYANIK OLMAYA, AKŞAM SAATLERİNDE , GECE SİMSARLARINA VE CANAVARLARINA KARŞI NÖBET TUTMAYA DAVET EDİYORUM.