17 Aralık 2012 Pazartesi

DÜNDEN BUGÜNE AKÇAKOCA KÖPEK BARINAĞI GERÇEĞİ

SOKAK HAYVANLARININ REHABİLİTE EDİLMESİ AMACIYLA; 
 AKÇAKOCA BELEDİYESİ GEÇİCİ HAYVAN BARINAĞINI AÇTIĞI GÜN ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK . 
Nihayet sokaklarda yaralanan hayvanları tedavi edebilecek, otobanlara atılan yavruları koruma altına alabilecektik.

Mükafat ATA su kaplarını dolduruyor.
Havalar ısındı, Yaz sıcaklarında, turistlerin ayaklarına dolanmasın diye, insanlar şikayet ediyor diye sağlıklı hayvanları da barınağa kapattık. Altları beton, tepelerinde güneş... Onlar artık özgür sokak hayvanları değillerdi. 
Özgürlüklerine karşılık hiç olmazsa, Bakımları, yaşam şartları iyi olmalıydı. Ama sistem öyle işlemiyordu. Barınak açılmıştı ama tam gün çalışan görevli yoktu, veteriner yoktu. Hayvanlar için endişelenmeye başlamıştık...
Çare Gönüllülerden geldi. Ayşe Yüce Hanım üstünü kapatalım, hayvanlar güneşten korunsun diye örtüler gönderdi.
Ama bu da yeterli değildi. HAYVANLARIN BAKIMINI ÜSTLENEN GÖREVLİ GÖREVİNİ YAPMIYORDU!
O SICAKLARDA SU KAPLARINI ÇOĞU KEZ BOŞ BULDUK!

Kulübeleri pislik içinde görünce, kolları sıvadık ve kulübeleri temizledik.

Veteiner İsmail Bozkan, Bülent Karahanoğlu ve gönüllü Miner Savcın
Hijyen koşullarının olmaması, ilaçlama yapılmaması sonunda korkulan oldu ve barınakta salgın hastalık çıktı.
O gün kalan hayvanları kurtarmak için Veteriner İsmail Bozkan , Veteriner Bülent Karahanoğlu Belediyenin veterinerine yardıma koştular. 

AMA BU YAVRULARDAN HİÇBİRİNİ MAALESEF KURTARAMADIK!
Sonra kış geldi, soğuk hayvanları daha bir perişan etti ve sonunda barınak tadilat için kapatılarak, barınaktaki köpekler Düzce Barınağına transfer edildi. Tıkış, tıkış şekilde ve sığmayanlar kaderlerine terk edilerek...


 AKÇAKOCA KENT KONSEYİNİN KATKILARIYLA  BARINAĞIN ÜSTÜ KAPATILDI, VE HAYVANLARIN DOLAŞABİLMESİ İÇİN ORTA ALANA TEL ÇEKİLDİ.
ARTIK SOKAK HAYVANLARINI GEÇİCİ OLARAK DA OLSA  BARINDIRABİLECEĞİMİZ BİR YERİMİZ VARDI...
AMA; HALA TAM GÜN ÇALIŞAN ELEMAN VE VETERİNER YOKTU! Ve Bu yüzden, yine salgın hastalık çıktı. Yine bir sürü can kaybettik... Bunu önlemenin tek yolu; hergün temizlik yapıldıktan sonra ardından ilaçlamanın yapılması. Ama karantina kararı çıktıktan sonra bile,gözlem için giden gönüllü arkadaşlar, ilaçlama yapılması için defalarca uyarmak zorunda kaldılar. Gün geldi, yemek yetmedi, takviye ettiler. Belediye'den birgün bile teşekkür beklemediler. Ama orada çalışan ve başında durmadıkça işini iyi yapmayan eleman, gönüllülerden rahatsız oldu..."Gelmeyin" dedi.
Ve Belediye Başkanı, 5199 sayılı yasa çerçevesinde göreve çağrıldığı haberini görünce,
"Gönüllülerin barınağa gitmesini yasaklıyorum"dedi. Başkan, hayvanlara iyi bakmayan görevlide ısrar ederek hayvanları cezalandırmakla yetinmedi, gönüllerin sevgi ve desteğinden de mahrum bırakarak, onları kaderleriyle ve işini sevmeyen elemanıyla başbaşa bıraktı.
Hikayemizin özeti bu... Bu yıl birkaç gönüllü arkadaş hergün barınağa giderek, işleyişi kontrol etmeye karar vermiştik... Bizim için de zor bir görevdi bu. Belediyeye defalarca yaptığımız şikayetlerin dikkate alınmadığını görmek çok üzücüydü. Tahsis edilen elemanla barınağı düzeltmenin çok zor olduğunun farkındaydık... Bunu defalarca anlattık...Elemanı öncelikle kontrol etmesi gereken kişi amirleriydi. Biz, belediyenin bu eksikliğini tamamlamaya çalışırken çok yıprandık. Barınaktaki hayvanların koşullarını iyileştirmek için uğraştık. Ama ne ölümleri önleyebildik, ne kayıpları.   
BARINAK İŞLETMENİN BARINAK AÇMAKTAN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU; BİR GÜN ÖNCE SEVİP, RESİMLERİNİ ÇEKTİĞİMİZ YAVRULARIN ÖLÜMLERİYLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA ACI BİR ŞEKİLDE ÖĞRENDİK.
Derdimizi anlatmak için belediyenin kapılarını aşındırdık.
"hayvanseverleri görmekten bıktığını" söyleyen başkanla
karşılaştık. Sesimizi basın yoluyla duyurmak istedik.
O da olmadı... Bizim Başkanın da eleştiriye tahammülü yok. Keşke, kendine emanet edilen o canlara karşı daha insaflı olabilseydi... Yurdum insanı mı desem? :((  
Barınak gerçeği maalesef heryerde aynı. Akçakoca'mız için farklı olur sanmıştık. ((
ÇOK ÜZGÜNÜZ... ÇOK ÜZGÜNÜM... AKÇAKOCAMIZIN GÜZEL, KİMSESİZ KÖPEKLERİNE, O MASUM CANLARINA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜZ...MERHAMETTEN VE SEVGİDEN UZAK YÖNETİCİLERE SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜZ. VE ONLARIN BAŞIMIZA GEÇMESİNE EN UFAK BİR KATKIMIZ OLMUŞSA, O CANLARDAN AF DİLİYORUZ.
--------------------
5199 sayılı yasanın uygulama yönetmeliği :

 Geçici özel bakımevlerinin görev ve sorumlulukları

 MADDE 8 – (1) Geçici Özel bakımevleri;
 a) Geçici bakımevlerinin çalışması ile ilgili usul ve esaslara uymakla,
 b) Geçici bakımevlerinden kedi ve köpek almak isteyen kişi, kurum ve kuruluşlar için Ek-4 deki Sahipsiz Hayvan Edinme Formunu doldurarak geçici bakımevi sorumlusu ya da sorumlu veteriner hekimin de onayı ile veteriner hekimce düzenlenen sağlık karnesi vererek sahiplendirme yapmakla,
 c) Geçici bakımevinde oluşan atık ve artıkların çevre ve toplum sağlığına zarar vermesini önleyecek tedbirlerin alınmasını sağlamakla,
 ç) Geçici bakımevinde ticarî amaçla hayvan üretimini engellemekle,
 d) Bu Yönetmelikteki şartlara uymakla birlikte herhangi bir sebeple hayvan bakımevlerinin kapatılmak istenilmesi halinde, bir ay önceden il müdürlüğüne haber vermekle,
 e) Geçici bakımevinde hayvanların ölmesi durumunda ilgili belediye ile irtibata geçmekle,
 f) Geçici bakımevlerinde sorumlu veteriner hekimi ile yapılan sözleşmenin bir nüshası geçici bakımevi sahibi tarafından il müdürlüğüne gönderilmekle ve geçici bakımevinin sorumlu veteriner hekimsiz kalmaması için gerekli tüm tedbirleri almakla,
 g) Geçici bakımevleri, kapasitesi yüz hayvanı aşmayacak şekilde ise; veterinerlik hizmetlerini hizmet alımı şeklinde yapmakla
 görevli ve sorumludur.

AYRICA 5199 SAYILI YASA BELEDİYELERİN GÖNÜLLÜLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLMASINI ŞART KOŞMAKTADIR. ÖYLE KIZIP "YASAKLIYORUM" DİYEREK, YASAKLAMA YAPILAMAZ.
----

 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder