15 Ağustos 2013 Perşembe

SOKAK HAYVANLARINA DA ZABITALAR MÜDAHELE EDEMEZ !

Belediyelerin zabıta birimlerinin 5199 sayılı yasayı bilmemeleri nedeniyle, şikayet üzerine sahipli hayvanlara müdahale ettikleri görülmektedir. Oysa sahipli hayvanlar TCK hükümlerine göre mal kapsamına girmektedir ve sahipli hayvana müdahale mahkemelerin yetkisi dahilindedir.
SOKAK HAYVANLARINA DA ZABITALAR MÜDAHELE EDEMEZ ! Yönetmeliğe göre Sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ile ilgili faaliyetleri, belediyelerle ve gönüllü kuruluşlarla eşgüdüm sağlayarak yaptırmakla Orman Su Bakanlığı ve Yerel Müdürlükleri sorumludur. Belediyeler tarafından, hayvan toplama ekiplerinin kurulması, bu kişilerin ehil kişilerden oluşması ve dönemsel olarak sorumlu veteriner hekimce eğitime tutulmaları sağlanır. Sahipsiz hayvanlar öncelikle kafes ve ağ ile yakalanır. Bu metotlarla yakalamanın mümkün olmadığı durumlarda yakalama sopasıyla da yakalama yapılabilir. Uyuşturucu tüfek uygulamaları ile yakalama ancak veteriner hekim kontrolü altında yapılır. 5199 sayılı yasanın uygulama yönetmeliği "HAYVANLARIN KORUNMASINA DAİR UYGULAMA YÖNETMELİĞİ" Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların toplatılması Madde 20 – (1) Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlar aşağıdaki esaslara göre toplatılır a) Belediyelerde sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması için ihtiyacı karşılayacak bir toplama ekibi kurulur. b) Belediyeler tarafından, hayvan toplama ekiplerinin kurulması, bu kişilerin ehil kişilerden oluşması ve dönemsel olarak sorumlu veteriner hekimce eğitime tutulmaları sağlanır c) Eziyet edilmeden toplanılacak veya toplattırılacak sahipsiz hayvanlar, nakliye araçlarında kafesler içerisinde geçici bakımevlerine kısırlaştırılıp ve aşılattırıldıktan sonra tekrar geri bırakılmaları için nakledilir. Toplanan hayvanların nakil esnasında herhangi bir zarar görmemesi için tüm önlemler alınır ç) Gönüllü kuruluşlar, belediye ile işbirliği yaparak bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak sahipsiz hayvanları toplayabilir d) Sahipsiz hayvanlar öncelikle kafes ve ağ ile yakalanır. Bu metotlarla yakalamanın mümkün olmadığı durumlarda yakalama sopasıyla da yakalama yapılabilir. Uyuşturucu tüfek uygulamaları ile yakalama ancak veteriner hekim kontrolü altında yapılır.
SAHİPSİZ HAYVANLARIN BAKIMI
b) Geçici bakımevlerine getirilen hayvanların yaşı, cinsiyeti, ırkı, davranış şekli Ek-2 deki Sahipsiz Hayvan Kayıt Defterine yazılır ve sağlık, gebelik durumu ve parazit açısından bir ön muayeneden geçirilir, gebelikleri tespit edilen hayvanlar kısırlaştırılmadan kaydedilerek ayrı bölümlere alınır. Hayvan sağlığına zarar vermeyecek ve cenin oluşumunu tamamlamamış şekildeki gebelikler sonlandırılır. Doğan yavruların sütten ayrılıncaya kadar geçici bakımevinde gerekli bakımı yapılır. Geçici bakımevinde bulunan tüm hayvanların sahiplendirilmesi için belediye tarafından belediye ilân panoları ile belediyenin internet ortamında ve diğer tüm yayın organlarında duyuru yapılır ve sahiplendirilme teşvik edilir. ç) Sahipsiz hayvanlar kısırlaştırıldıktan ve gerekli tıbbî müdahaleler yapıldıktan sonra sahiplenme talebinde bulunan ve 5199 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte öngörülen şartları taşıyan kişilere teslim edilir ve belediyece kayıt altına alınır. Belediyeler sağladıkları bu hizmetten dolayı belli bir ücret talep etmez. d) Geçici bakımevlerinde on gün süre ile gerekli duyurular yapıldığı halde sahiplendirilemeyen hayvanlar kontrolleri, aşıları ve tıbbî müdahaleler ile kısırlaştırılmaları yapıldıktan ve operasyon yaraları kapandıktan en az yedi gün sonra kayıt altına alınıp, müdahale görmüş olduklarını gösteren işaretleri üzerlerinde olacak şekilde veteriner hekimin onayıyla alındıkları ortama geri bırakılır. Bu ortamlarda belediyeler, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde besleme odakları kurar ve hayvanların beslenmesine yardımcı olur. Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz g) Sahipli veya sahipsiz hiçbir hayvan belediye, gönüllü kuruluş veya diğer üçüncü şahıslarca belediye sınırları dışında yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz. TÜRK CEZA KANUNU Kanun Numarasi: 5237 Kabul Tarihi: 26/09/2004 Yayimladigi Resmi Gazete Tarih: 12/10/2004 Yayimladigi Resmi Gazete Sayisi: 25611 1. Sahipli hayvana karsi yapilan  eylemler Turk Ceza Kanunun MALA ZARAR VERME basligi altinda 151 Nolu Maddenin 2. fikrasinda duzenlenmistir Mala Zarar Verme MADDE 151 (1) Baskasinin tasinir veya tasinmaz malini kismen veya tamamen yikan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanilamaz hale getiren veya kirleten kisi, magdurun sIkayeti uzerine, dort aydan uc yila kadar hapis veya adl卯 para cezasi ile cezalandirilir 2) Hakli bir neden olmaksizin, sahipli hayvani olduren, ise yaramayacak hale getiren veya degerinin azalmasina neden olan kisi hakkinda yukaridaki fikra hukmu uygulanir Soz konusu maddeyi dikkat ile okudugunuzda eylem ancak SAHIPLI HAYVANA karsi islendiginde Turk Ceza Kanunu kapsaminda  suc olusur ve savciliklar tarafindan sorusturulup haklarinda dava açılabilir 5199 Sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliği Tam Metin Alltaki Linkte
5199 Sayılı Kanun Tam Metin Alttaki Linkte

1 Ağustos 2013 Perşembe

AÇGÖZLÜLÜK NEREYE KADAR!


Facebook Akçakoca Sevenler Platformu üyeleri, Haytap ve çeşitli kurumlar Basın toplantısı düzenleyerek; Yetkilileri göreve çağırdılar ve denizlerimizde yapılan yavru balık katliamını durdurmalarını istediler.
AKÇAKOCA SEVENLER PLATFORMU YAVRU BALIK KATLİAMINA DUR DENİLMESİ İÇİN YETKİLİ KURUMLARI GÖREVE ÇAĞIRDI.

AVLANMA YASAĞINA RAĞMEN "AMATÖR" BALIKÇILARIN KARADENİZDE "ÇİNGENE PALAMUTU" OLARAK BİLİNEN TÜRÜ DAHA BÜYÜMEDEN AVLAYARAK TÜKETTİĞİNE DİKKAT ÇEKEN PROTESTOCULAR, EĞER BİR AN ÖNCE ENGELLENMEZSE GELECEK KUŞAKLARIN BU BALIKLARDAN MAHRUM KALACAĞINI KAMUOYUNA DUYURDU. 15 Ağustos'a kadar olta balıkçılığı da dahil avlanma yasağı sürmesine rağmen, hergün tonlarca balık usulsüzce yakalanıyor ve büyümesine, çoğalmasına fırsat verilmiyor. Balıkçılar Kooperatifi de dahil, tüm kurumların göz yumması ya da sorunu yeterince ciddiye almaması nedeniyle durum giderek vahim boyutlara ulaşmıştır. Bu talan ve açgözlülük devam ettikçe gelecek kuşaklar "Çingene palamudu" başta olmak üzere bir çok balık türüne hasret kalacaklar. 15 Ağustos tarihinden itibaren olta balıkçılığı, 1 Eylül tarihinden itibaren de ağ ile avlanmak serbeset olacak. Ama maalesef bu zaman dilimi çok önemli olmasına rağmen yasaklara riayet edilmiyor.