Onlar, binlerce yıldır bizimle birlikte yaşıyorlar, Bize Atalarımızdan, İnsanlığın geçmişinden gelen bir miras...
Bu mirası çocuklarımıza, gelecek kuşaklara bırakmak insanlık borcumuzdur.
Orta Okul birinci sınıfına giden Duygu, bu konudaki duygularını ve endişelerini bizimle paylaşmış.
"Hemen hemen çocukluğunda herkesin birer hayvanı olmuştur. Evde beslemesek
bile hiç olmassa dışarıda beslediğimiz o köpekler, kediler ve o
melodileriyle bizi dinlendiren kuşlar ne kadar da tatlılar değiller mi
sizce.
Sevgimize, her zaman sevgi ile karşılık veren ve bizi her ne
pahasına olursa olsun bize arkadaşlık eden hayvanlar aslına bakarsak
bizler için birer dosttur.
Doğanın dengesi açısından hayvanların
varlıklarının hayati öneme sahip olmasının dışında varlıkları ile de
doğayı renklendirir,
şenlendirirler. Dünyaya yararından çok zararı dokunan insanoğlu,
doğasının dışında davranmayan, her zaman doğanın dengesindeki yerini
bilip, bu dengeyi adeta koruyan hayvanlara da zarar veriyor.
Bu zararlar
kimilerinin neslini tüketmekten, dünyanın kaynaklarını sadece insanoğlu
için kullanmaya kadar gidebiliyor. Bazı hayvanların yaşam alanlarını
yok ederken, bizimle aynı çevreyi paylaşan hayvanlara da eziyet
etmek maalesef sıklıkla karşılaştığımız biz insanoğlunun
davranışıdır.
Unutmayalım hayvanlar bize emir vermezler her zaman bizimle
ilgilenmeye hazırdırlar. Sizin ruh halinize göre hareket eder ve
karşılık beklemezler.
AYRICA İNSANLAR EMPATİ KURMA ÖZELLİKLERİNİ
YİTİRDİKLERİ İÇİN ONLARA ZARAR VERİRLER !!! "
Duygu, "çocuk aklı" diye çoğu insanın ciddiye almayacağı bir durumu fark etmiş. Özellikle büyüyünce hissetme yeteneğini kaybeden insanların empati yoksunluğunun hayvanlara nasıl zarar verdiğini ifade etmiş.
Arılar yok olursa, insanlık dört yıl içinde yok olur. Einstein
Her canlının var olma nedeni var, insan doğanın bir parçası olarak, diğer türleri yok etmeye kalktığında, kendi sonunu da hazırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder