TERCİHİNİZİ BUGÜN YAPIN !
YA BUNUNLA YAŞAMAYA ÇALIŞACAKSINIZ !
YA DA SAĞLIKLI YAŞAMI SÜRDÜRECEKSİNİZ !
AH DERE, CANIM DERE, O GÜZEL SUYUN NEREDE?
YA DA SAĞLIKLI YAŞAMI SÜRDÜRECEKSİNİZ !
Düzce Bisikletliler platformundan alınmıstır |
Gözü paradan başka birşey görmeyenler için dere, üretim
yaparken maliyetleri ucuzlatmanın bir yolu. Benim ise çocukluğum...
Çuhallı’da doğup büyüyen bütün çocuklar gibi benim de
çocukluğum Çuhallı Deresi’nde geçti. Yüzmeyi orada öğrendim. O derenin
kenarında büyüdüm, kitaplarımı o derenin kenarındaki söğüt ağaçlarının altında
okudum, gelecek hayallerimi orada kurdum. Ve 40 yıl önce o derenin suyunu kana
kana içtim. Hasta falan da olmadım. Çocukluğumun en büyük macerası; çok yağmur
yağdığı zaman derenin, dedemin binbir zahmetle yaptığı tahta köprüyü denize
sürüklemesi ve bizim her seferinde dedemin peşine takılıp, iple çekerek köprüyü
tekrar eski yerine koymamızdı. Dere taşardı dediğime bakmayın, köprü o kadar
alçaktı ki, köprünün üzerinden ayaklarımızı suya sokardık. Yani öyle ortalığı
sel falan götürmezdi, Dere, sadece kendi
mecrasında dolu dolu muhteşem akardı...
Fakat yirmi yıl kadar önce, beni arayarak evimizi su
bastığını, annemi pencereden güç bela çıkardıklarını söylediklerinde, alçak
tahta köprüyü sürüklemekten başka gücü olmayan derenin nasıl olup da evimize
kadar geldiğini anlayamamıştım. Çünkü dere evimize kadar gelmezdi. Dedem
sağlığında derenin jandarması gibi dereyi beklerdi... Dereden ne bir taş
aldırır, ne de moloz döktürürdü. Dereye ve çevresine gözü gibi bakardı...
Eski Türkiye.net den alınmıştır. |
NE OLMUŞTU DA, EVİMİZİ SU BASMIŞTI?
Akçakoca’ya yapılacak 3. Beton santralinin Çuhallı deresinin
yukarısına yapılacağını duyduğumda; “Yaşanan
bunca felaketten sonra, nasıl bu kadar duyarsız ve düşüncesizce bir yatırım
yapılabilir?” diye sorduğumda; bana “ Orada 30 yıl önce yapılmış beton
santrali var, ona neden karşı çıkmadınız?” gibi haklı bir soru sorulduğunda;
Yaklaşık yirmi yıl kadar önce oluşan selin ve daha sonra yaşanan Çuhallı’nın
sular altında kalma nedeninin Çuhallı deresi üzerinde yapılan yatırımlar
olabileceğini aklıma getirdi. 30 yıl önce Akçakoca Halkı ( o günlerde burada
olmasam da kendimi de dahil ederek) hep birlikte kış uykusuna yatmışız.
Deredeki balıkların azalmasının, denizlerin kirlenmesinin en önemli
nedenlerinden birini fark edemeden yaşamışız. Ve sadece şikayet etmişiz.
DAHA ÖNCE YAPILAN YANLIŞLAR BUGÜNE EMSAL OLAMAZ !
Yok, daha ucuz beton gelecekmiş de, yok asfalt yol
yapacakmışlar da, iş imkanı yaratacaklarmış da.... Palavra, palavra, palavra.... Bu işten bu yatırımı yapanlar da
dahil hiç kimsenin gerçek anlamda kazanması mümkün değildir! Yatırım yapanlar,
Akçakoca’da yapılacak hastahane inşaatında “yatırım maliyetini çıkarırız” diye
düşünebilirler. Fakat yaptıkları bu yatırımdan, suyu kirlenmiş bir dere, nasıl
asfalt yaparlarsa yapsınlar beton mikserlerinin altında tahrip olmuş yollar
bırakacaklar!
VE ALDIKLARI AHLARLA SOYLARINI KURUTACAKLAR!
Ve en vahimi de Üniversite yerleşkesinin olduğu, Üniversite
yolundan geçen beton mikserlerinin, harfiyat kamyonlarının sayısı arttıkça
kazaların artması da kaçınılmaz olacaktır!
Yoğun yağış olduğunda; Temmuz ayında, Değirmenağzı’nda
yaşanan felaketin Çuhallı’da yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Can ve mal
kayıpları olduktan sonra istediğiniz kadar dövünün iş işten geçmiş olacak.
Çok şükür ki,
Akçakoca 30 yıl öncesi gibi değil, insanlar olanların ve olacakların farkında.
Akçakoca’nın önde gelen Sivil toplum kuruluşlarının beton santrali yapımının
durdurulması için harekete geçmesini bu yüzden çok önemli buluyorum.
HEY BETONCU ! Bazı basın mensuplarının yazdığı gibi bizi 30
kişi sanma! ( Ki iş günü olmasına rağmen en az 50 kişi idik!) Biz HAKLIYIZ ve
arkamızda ÇUHALLI başta olmak üzere bütün AKÇAKOCA var. Kimse sizin anlattığınız masalları yemiyor;
Beton santrali ile Akçakoca’ya iş sahası açılacakmış da... KİMSE SİZE BETON
SANTRALİ YAPMA DEMİYOR, MADEM BİNALAR, APARTMANLAR YAPILACAK, İSTESEK DE
İSTEMESEK DE BU “MUSİBETE” İHTİYACIMIZ VAR. O YÜZDEN MECBUREN YAPILACAK.
BİZ GİT SANTRALİNİ
DEREDEN UZAĞA YAP, Beton mikserlerini deremizin suyunda yıkayıp deremizi
kirletme, DEREMİZİ MOLOZLA DOLDURUP HER YAĞMUR YAĞDIĞINDA FELAKET OLACAKMIŞ
GİBİ BİZİ SOKAKLARA DÖKME! Diyoruz.
O yolda Üniversiteye giden gençler
bisiklet sürsün, yürüyüş yolu olsun diye yıllardır yazıyoruz, anlatıyoruz, NE
DEĞİŞTI? Turistler tarafından ziyaret edilen Fakıllı Mağarası’da orada. O
BÖLGENİN VE BÖLGE HALKININ TURİZME HAZIRLANMASI LAZIM ! BETON MİKSERLERİN
GÜRÜLTÜYLE KİRLETTİĞİ, TEHLİKELİ YOLLARA DEĞİL.
İŞ Mİ İSTİYORSUNUZ?
O BÖLGEDE TURİZMİ KALKINDIRIN, ÜNİVERSİTEYİ CAZİP HALE
GETİRİN, DAHA ÇOK İNSAN İŞ VE EKMEK SAHİBİ OLACAKTIR, ÜSTELİK ÇEVREYİ
KİRLETMEDEN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder