Haytap Temsilcisi Neşe Perihan Kulak, hayvanseverlerle bir arada yaptıkları basın toplantısında; “Akçakoca’nın farklı yerlerinde; Esentepe, merkez ve otoyol üzerinde bir çok köpeğin zehirlenmiş olarak bulunduğunu, hatta köylerden bile normal olmayan köpek ölümlerine dair bilgiler geldiğini” açıkladı. Kulak, “Şüpheli ölümlerin böylesine yaygın olarak görülmesinin kaygı verici olduğunu, bu ölümlerden sorumlu olan suçluların ergeç bulunacağını ve onları asla affetmeyeceklerini” söyledi.
Basına dağıtılan bildiride şöyle denildi;
GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEYEREK; SAHİPLİ, SAHİPSİZ KÖPEKLERİN YASALARCA SUÇ SAYILMASINA RAĞMEN, GİZLİCE ZEHİRLENMESİNE NEDEN OLAN TÜM KURUMLARA ÇAĞRIMIZDIR.
Akçakoca’lı hayvanseverler olarak bizler, bugüne kadar öncelikle çevre ve toplum sağlığı, sonra hayvanların yaşam haklarının korunması adına; gerek lokal, gerekse genel anlamda, bütün imkanlarımızı zorlayarak, çözüm için çalıştık.
Yeri geldi, kurumların yapması gerektiği halde, yapamadıklarını yaptık, yeri geldi, barınakta işçi gibi çalıştık. Çoğu zaman özel veteriner arkadaşımızla, uyuz aşılarını yaptık, barınakta kalan hayvanların haftalık, aylık kontrollerini ve tedavilerini yaptık. İhtiyaç halinde, haftanın her günü, bazen günde iki kere olmak üzere barınağa giderek, köpeklerin bakımlarını yaptık. Yemek verdik, tedavi ettik, ettirdik. Yazın güneşin sıcağından, kışın soğuktan korumaya çalıştık, kimisini sahiplendirdik. Sık, sık severek ve tasmalarla gezdirerek rehabilite etmeye çalıştık. Düzce Belediyesi’nden, Haytap’tan, Ticaret Odasından, Eczacılar odasından destek aldık, bütün veteriner arkadaşlar her çağrımıza koştular.
Çözümler için defalarca, gerek yazılı, gerekse sözlü olarak belediye başkanlığına başvurduk. Hayvan nakillerinde, toplanmalarında kendi araçlarımızı kullandık, düştük, ayağımızı, kolumuzu incittik, ısırıldık, kuduz aşıları olduk. Neden?
Barınakta veteriner yok. Tam gün işçi yok. Barınakta araç yok. Barınakta eleman yok. Hayvanları toplamak için araç istiyoruz, yok. Eleman istiyoruz, yok. Açıldığından bu yana yemek sorunu yaşanmadan geçen bir hafta yok. Hastalıkların, yavru ölümlerinin olmadığı hafta yok.
Halkın mağduriyetini anlayan yok.
Bizlerin, emek olarak, ekonomik olarak, bu olaylarla uğraşırken girdiğimiz fiziksel ve ruhsal sıkıntılarımızı anlayan yok. Kısacası beyler-hanımlar, görev yapan yok.
Çözümler belli. Bu konudaki görüşlerimizi; barınak, barınak hayvanları ve sokak hayvanları ile ilgili önerilerimizi, yapılması gerekenleri, Belediye Başkanlığı’na ve Kent Konseyi Başkanlığı’na rapor halinde sunduk. Sürüler halinde dolaşan köpeklerden kurtulmanın yolunun; toplayıp kısırlaştırmak olduğunu, bu yöntemle köpek nüfusunun artmasının önleneceğini defalarca anlattık. Hormon salgısının ortadan kalkmasıyla da köpeklerin sürüler halinde toplanmayacaklarını, acil durumlarda dişi köpeğin derhal alınarak barınağa kapatılmasıyla sorunun çözüleceğini söyledik. Gün geldi, kızgınlık dönemine giren dişi köpeği barınağa aldırabilmek için belediyenin kapısında yalvar, yakar olduk. Göreve davet ederek, hem halkın hem de köpeklerin zarar görmesini engellemeye çalıştık. Olmadı, kendi imkanlarımızla götürmeye çalıştık.
Bizler, mevcut yasa çerçevesinde; “Yaralı, hasta, bakıma muhtaç hayvanlar bakıma alınıp, tedavileri, bakımları, kısırlaştırılmaları yapıldıktan sonra, küpelenerek, tehlike yaratmayacak şekilde alındıkları ortama geri bırakılmalıdırlar. Küpeli hayvanların bakımları, aşıları düzenli olarak yapılmalıdır.” dedik, demeye de devam edeceğiz.
Aynı uygulamaların köylerde de ilgili kurumlar tarafından yürütülmesi gerektiğini söyledik. Bunun için Kaymakamlıkla da görüştük. Köylerden merkeze bırakılan köpekler için çare bulmalarını istedik. Köylerde de kısırlaştırma ve aşılamaların yapılmasını talep ettik. ( Kısırlaştır, Aşılat, Yaşat)
OYSA BUGÜN;
Yasanın verdiği sorumluluklar yerine getirilmediği gibi, bu konuda Çalışma yapan hayvanseverler hedef gösterilip, “ hayvan hakları var, bir şey yapamayız” diyerek el altından sistemli bir şekilde ciddi bir katliama imza atıyorlar. Çözüme yönelik çalışma yapmayarak, yaptığını meşrulaştırmak için de halkı yıldırarak, galeyana getirerek, bizleri hedef gösteren, ama bizleri yıldıramayan Belediye Başkanına sesleniyoruz.
Göstermelik barınak açmak çözüm değildir. Veterineri, işçisi, aracı, elemanı olmayan barınak, gayretlerimizle bugünkü durumuna geldi. Gölgelik olarak kapattığı yer için bir takla atmadığımız kaldı. Yine de teşekkürler.
Barınakta kendi imkanlarımızla topladığımız hayvanların dışında, araç, eleman yok diyerek, toplamayarak, sahipli, sahipsiz, hayvanların zehirlenmesinden, acı çekerek ölmesinden, yollarda sürüler halinde çocuklara saldıran hayvanlardan, Çözüm için varını, yoğunu harcayan bizler mi sorumluyuz? Hoşgörü ile eksiklerinizi gidermeye çalıştığımız için mi suçluyuz?
Siz önce görevinizi yapın, sonra bizi halka adres olarak gösterin. Sürekli yokluktan ağlarken, birkaç milyona meslek guruplarına yemek verebilir, birkaç yüz milyona şarkıcı getirebilirsiniz ama; sizin öncelikli görevleriniz arasında, açtık diye övündüğünüz barınağın eksiklerini gidermek ve orada emanetiniz altında olan hayvanların karnını doyurmak gelmektedir. Açtığınız barınağı yasalara uygun olarak işletin artık. Müslümanların kutsal ayları üç aylar içinde yapılan bu zehirlemelerden görevinizi layığıyla yapmadığınız için en az yapanlar kadar sorumlusunuz. Bugüne kadar eksiklerinizi tamamlamanızı bekledik. Ama bu zehirlemeler ile sabrımızın ve hoşgörümüzün sınırına geldik.
Bakın, bizler ne kadar rahat konuşuyoruz, çünkü çalışıyoruz, çözüm üretiyoruz.
Çünkü, her canlının yaşam hakkının savunulması gerektiğine inanıyoruz.
Çünkü biz, İNSANIZ!
Şimdi sıra sizde. Sizi ve ilgili tüm kurumları birkez daha göreve davet ederken,
Bir haftadır süren köpek katliamı suçlularının da ortaya çıkarılmasını ve cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
Haytap Akçakoca Temsilcisi
Neşe Perihan Kulak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder