BUZUL ÇAĞINDAN GÜNÜMÜZE KADAR GELEN BİR AĞAÇ :YALANKOZ

Yalankoz Ağacı; bilimsel adı :Pytherocarpa

NEDEN BU MERAK ?

Yalankoz Ağacı'nın Buzullardan günümüze kadar hayatta kalabilen nadir bir ağaç olduğunu ilk kez Akçakoca kent Konseyi Genel Sekreteri Fatma Eker'den duydum.

Düzce Üniversitesi'nin Yalankoz ağacını koruma altına alarak, üretimini üstlendiğini öğrenince, bu ağaçla ilgili bilgi edinmek için internette arama yaptım.

Araştırırken, " O balıklar ki derya içindedirler, deryayı bilmezler" sözünün aslında görüpte bakmasını bilmeyen biz insanlar için söylendiğini, balıkları bu körlüğümüze ortak etmenin haksızlık olduğunu bir kez daha anladım.

Ağacı bir türlü gözümün önüne getiremediğim için internette bulduğum bu fotoğrafları bloguma taşıdım.

Bu konudaki cehaletimi bir parça da olsa yenerken, öğrendiklerimi özet olarak da olsa paylaşma ihtiyacı hissettim. 

BUZULLARDAN BUGÜNE ???? MÜTHİŞ BİR BİLGİ...

Bu bilgi ile Yalakoz ağacına tekrar baktığınızda hissettiğiniz duygular çok daha farklılaşıyor.

 

Öğrendiğim bilgiler şöyle;

1.       Yalankoz, Dişbudak Yapraklı Kanatlı Ceviz. Kışın yaprağını döken, 20-25 m'ye kadar boylanabilen geniş tepeli ağaçtır. Karadeniz ve Hazar Denizi kıyılarında yetişen bir ağaç türü olan Yalankoz,Buzul çağından günümüze kadar gelebilmesine rağmen, soyunun tükenme tehlikesi altında olması nedeniyle Düzce Üniversitesi tarafından koruma altına alınarak, yeniden üretilme çalışmaları yapılmaktadır.

 Bu ağaçların kesilmesinin uğursuz olduğuna dair inanç günümüze kadar onları korumakla birlikte, geleneksel değerlerin aşınmasıyla bu ağaçlar da yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Derakhtchaman kentinde“Rahmani”Pytherocarpa fraxinifolia ağacının yerel adı "Rahmani" dir. Arapça "Tanrı'nın hediyesi" anlamına gelmektedir. Güzel bir ağaçtır;geniş taç yaprakları ve sarkık meyveleri ile bahçe peysajı için çok uygundur. Düzce Üniversitesi'nin bu ağaçlardan bir an önce üreterek;Akçakoca Kent Konseyi'nin de talepleri doğrultusunda,Akçakoca'nın peysajı için kullanılmasını heyecan içinde bekliyoruz.

BESLENME ODAKLARI ARTAN YEMEKLERİNİZİ BEKLİYOR...

BESLENME ODAKLARINI VE KULÜBELERİ YERLEŞTİRMEYE BAŞLADILAR. KIŞ BİTMEDEN TAMAMLAMALARINI UMUYORUZ.
Akçakoca Kent Konseyi tarafından yaptırılan 4 adet kulübe ve Haytap'ın da katkılarıyla yaptırılan 6 adet beslenme odağı barınakta bekliyordu. Nihayet bunlardan 1 kulübe ve beslenme odağı Çuhallı Emniyet önüne, (Emniyet önünde konaklayan köpek sayısı fazla olduğu için oraya hayvanseverlerden Hayriş'in babasının atölyesinde yaptırdığı kulübe de konuldu. O bölgede 2 kulübeye daha ihtiyaç var.)
1 kulübe ve beslenme odağı da Merkeze yerleştirildi. 2 adet kulübe ve 4 adet beslenme odağı ise kış bitmeden kararlaştırılan yerlere konulmayı bekliyor.
16 adet Bayat Ekmek Toplama kutusu okullara dağıtıldı. Öğrenciler tarafından getirilecek bayat ekmekler kutularda toplanacak ve belediye tarafından görevlendirilen eleman tarafından hergün alınarak barınağa götürülecek.
( Bu aşamanın gerçekleşmesi için araç ve eleman tahsisi veya görevlendirilmesi beklenmektedir.)
Kent Konseyi tarafından yaptırılan kedi kulübeleri de talep edilen ve kedi beslenen apartmanların bahçelerine konulmaya başlandı.
Bayat ekmeklerin toplanması, süt tozu, et suyu, çorba vb. katkılarla harmanlanarak beslenme odaklarına konulması
işlemi yavaş yürüyeceğinden, evlerinizde artan yemekleri 
çöpe atmayıp, beslenme odaklarına koyabilirsiniz.

5199 KALSIN, YETER Kİ YASA TAM UYGULANSIN!



HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI, 5199 SAYILI HAYVANLARI KORUMA YASASINDAKİ BAZI KANUNLARIN DEĞİŞTİRİLEREK; HAYVANLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN KABAHATLER KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMEKTEN ÇIKARILIP, CEZA YASASI KAPSAMINA ALINMASI İÇİN  MÜCADELE EDİYORLARDI.

OYSA HAZIRLANAN VE TEPKİLER ÜZERİNE TEKRAR DÜZENLEME YAPILACAĞI SÖYLENEREK GERİ ÇEKİLEN TASLAK; MADDİ KOŞULLAR OLUŞTURULMADAN SOKAKTAKİ TÜM HAYVANLARIN TOPLANMASINI ZORUNLU HALE GETİRDİĞİ İÇİN, HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI TARAFINDAN BU HALİYLE, "HAYVANLARI ÖLDÜRME YASASI"

OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR.

O NEDENLE; 5199 SAYILI YASANIN BELEDİYELERE VE ÇEVRE İL MÜDÜRLÜKLERİNE VERMİŞ OLDUĞU GÖREVLERİN TAM OLARAK YERİNE GETİRİLMESİ DAHA ÇOK ÖNEM TAŞIMAKTADIR.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI'NDA BEKLETİLEN TASARININ KUZEY KIBRIS'TA OLDUĞU GİBİ GEÇMESİNDEN ENDİŞE ETMEKTEYİZ. GERÇİ KIBRIS CUMHURBAŞKANI'NIN SAĞDUYUSU GALİP GELMİŞ VE MECLİSTEN APAR TOPAR ÇIKARILAN YASAYI VETO ETMİŞTİR.  

HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI VE (HAYVANLARLA İÇ İÇE OLMAKTAN HOŞLANMASALAR DA) BU TASARININ MECLİSTEN GEÇMESİNİ İSTEMEYEN VİCDAN SAHİBİ İNSANLAR 20 OCAK 2013 'DE TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN MECLİSE SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞTILAR. 

BUGÜN İÇİN HEDEFİMİZ; " 2004 YILINDA ÇIKARILAN AMA BELEDİYELERCE BİR TÜRLÜ HAYATA GEÇİRİLEMEYEN 5199 SAYILI YASADA VERİLEN SORUMLULUKLARIN YERİNE GETİRİLMESİNİ " İSTEMEKTİR. YASADAKİ EKSİKLERİN TAMAMLANMASI ( SUÇLAR CEZALANDIRILSIN) İSTEMİ İÇİN GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR.



KÖPEKLERİN DİLİNİ ANLADIĞINIZDA HER KÖPEĞİN SİZİN İÇİN TEHDİT OLMADIĞINI ANLAYACAKSINIZ.

SİZE DOĞRU BÖYLE BAKAN, HATTA KUYRUK SALLAYAN KÖPEK SİZDEN SADECE SEVGİ BEKLİYORDUR.

SİZE TESLİM OLMUŞ.

KARDAN SICAK YUVAYA :)

BİR YIL ÖNCE ALDILAR, SONRA SIKILIP ATTILAR ...

Onu kış ortasında bahçeye atılmış olarak bulduk. Bir yıl önce O'nu ısrarla isteyenler artık istemedikleri gibi,
eğer almazsak tümüyle sokağa atmakla tehdit ettiler.
Bu kış ortasında bu canı nereye götürebilirdik, barınaktan başka? Durumlarının müsait olmadığını bildiğimiz halde daha önce defalarca evlerini açıp, bir sürü canı yuva bulmadan önce misafir eden, onlara evlatları gibi bakan aile geldi aklımıza. 
Mükafat Ata ve Yeşim Ata kardeşler... Ne çok cana kucak açmış ve hayatlarını olumlu yönde değiştirmişlerdi.
Akçakoca'da az sayıda da olsa hayvanseverlerle tanışmıştık ama onlar kadar fedakarıyla karşılaşmamıştık. Sokakta hayvan besleyenler lütfen alınmasın, onların yaptığını küçümsemiyorum ama evini açmanın, bir cana evde bakmanın çok daha fazla özveri gerektirdiğini düşünüyorum.
Ve barınağa bırakmaktan başka çaremiz olmadığını öğrenen Mükafat Hanım, evinde 3 kedi, bir köpek ve hasta annesine rağmen O'na kıyamadı. Geçici olarak kapısını açtı. 
Miner ile birlikte onu bir güzel yıkadılar. Gonca kuaför titizliğiyle tüylerini düzeltti. Asuman Hanım Onu doyasıya sevdi.

Bu sevgi dolu ailenin yanından ayrılırken sahiplendirilen diğer canlar gibi "Aşkım"'ın da şansının dönmesini ve bir an önce yuva bulmasını diledik. 

SEVGİ DOLU BU CAN'A SAHİP OLMAK İSTEMEZ MİSİNİZ?

ÇÜNKÜ İLÇEMİZDE YAŞAYAN, BU FEDAKAR AİLENİN ŞARTLARI ONU BARINDIRMAYA UYGUN DEĞİL.

ŞARTLARINI OLAĞANÜSTÜ ZORLAYARAK ONA EVLERİNİ KISA SÜRE AÇAN BU AİLENİN YANINDAN BİR AN ÖNCE ALINARAK SICAK VE KALICI YUVASINA GİTMESİ GEREKİYOR.

REHABİLİTASYON MERKEZİ (RM) VEYA GEÇİCİ BARINAK

Bakıma muhtaç olan sokak hayvanlarının bakımlarının yapıldığı, tedavi edildiği yerlere GEÇİCİ BAKIMEVİ denmektedir. Bakırköy Bakımevi, bu amaçla çalışan, olanakları oldukça iyi olan bir RM olarak;  sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, uyuzların, yaralıların tedavi edilmesi, yavruların koruma altına alınması gibi hizmetleri titizlikle sürdürmektedir.

Kısırlaştırılan köpeklerin ameliyat sonrası kaldıkları bölüm: 
 Kulübe yerine kapalı bölüm ve açık alan balkon şeklinde tasarlanmış.



YAVRU KÖPEKLERİN KALDIĞI BÖLÜM



Uyuz köpekler bu küvette yıkanarak tedavi ediliyor.

SAĞLAM TEL KAFESLERLE BÖLÜMLER AYRILMIŞ.

GÖNÜLLÜLER, SEÇTİKLERİ KÖPEĞİ DIŞARI ÇIKARIP DOLAŞTIRABİLİYORLAR.

Yaklaşık 500 Köpeğin kaldığı Bakırköy Rehabilitasyon merkezinde 30 barınak görevlisi, 2 Veteriner ve saldırgan ve uyumsuz köpekleri eğiten 1 Eğitimci çalışmaktadır.

Rehabilatsyon merkezinde bakımları yapılan köpeklerin en önemli sorunları tedavileri bittikten sonra başlıyor.

Yasada belirtilen "alındıkları yerlere geri bırakılması" şartları çoğu kez yerine getirilemiyor. Sahiplendirme çalışmaları ise halkımızın evde köpek bakımına karşı alışkanlıkları henüz tam oluşmadığından çok ağır ilerliyor. 

Bu nedenle bir çok RM ( en iyileri de dahil) tedavileri bittikten sonra ellerindeki köpeklerden yasadışı olarak kurtulmaya çalışıyor. ( Ormana, yaşam alanları dışına atmak, alındığı yere bırakmamak gibi)

Sorunun insani bir şekilde çözülmesi üç türlü mümkün;

1- Sahiplendirme,

2- RM' lerden daha gelişmiş yaşam alanlarının oluşturularak

köpeklerin bakımının kamusal olarak üstlenilmesi. ( Bu alanların insanlardan uzakta olmaması, insana bağımlı yaşamaya alışmış köpekler için önemli)

3-Bu iki seçeneğin yanında bizim ülkemize özel bir çözüm de mümkün. Saldırgan ve agresif olmayan köpeklerin sokaklarda insanlarla içiçe yaşaması, onlar için beslenme ve barınma alanlarının oluşturulması, bakımlarının yapılması, aşılanmaları. İnsanların okullardan başlayarak eğitilmesi.( agresif köpeklerle, barışçıl ve dost canlısı köpekler arasındaki ayırımın öğretilmesi)  

En nihayetinde; Kısırlaştırmalara düzgün bir şekilde devam edilmesi halinde 15 yıl sonra Türkiye'de sokak köpeği sorunu kalmayacaktır. ( tabii soylarının tüketilmemesi dikkate alınmalıdır.)

------------------------------------------------------------------------

Not : Bakırköy RM 'e giderek, oradaki çalışmalar hakkında bilgi alan ve yerinde görünteleyen Güldal Torun Berker'e teşekkür ederiz.

2013 YILININ İLK GÜNÜ BARINAKTA GÜZEL BİR SÜPRİZLE KARŞILAŞTIK!

SAĞDUYULU DAVRANDIĞIN İÇİN TEŞEKKÜRLER BAŞKAN !

2012 yılının son günlerinde gönüllülere barınağı yasaklayan Sayın Fikret Albayrak; Yeni yılın ilk günü barınağa yeni görevli atayarak bizleri şaşırttı.

Yılın İlk günü barınaktaki durumu gözlemek ve görüntü almak amacıyla oraya gittiğimde herşey o kadar yerli yerindeydi ki sadece minnet duydum...  



AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI 2012 YILININ SON GÜNLERİNDE GÖNÜLLÜLERİN BARINAĞA GİTMESİNİ YASAKLAMIŞTI. BU YÜZDEN YILIN İLK GÜNÜ BARINAKTA KALAN KÖPEKLERİN

UFUK FİL

Adının Ufuk Fil olduğunu öğrendiğim görevli çoktan barınağı temizlemiş, yemekleri dağıtmıştı. Oysa oraya ayaklarım geri geri giderken, karşılaşacağım en kötü tabloya karşı nasıl bir tavır almam gerektiğini de hesaplamış, gerekirse noteri bile alıp görevlinin olmadığını, hayvanların aç bırakıldığını tespit ettirmeyi bile göze almıştım.



 heryer tertemiz                                                           yemekler boldu



 VE SAĞDUYU GALİP GELDİ...

Birilerine kızıp, hayvanları cezalandırmanın doğru olmadığını gören Sayın Fikret Albayrak; Sürekli hakkında şikayetler gelen görevlinin yerine yeni birini atayarak sorunu kökten ve en insani biçimde çözmüştür.

Görevlinin daha ilk günden işine hakim olduğu ve yarım günde işini tamamladığı tarafımızdan tespit edilmiştir.

Dileğimiz işini sonuna kadar bu ilk günkü heyecan ve titizlikle devam ettirmesidir.

Başkanı da sağduyulu davrandığı ve öfkesine yenilmediği için kutluyoruz.