31 Mart 2013 Pazar

İNSANOĞLU VE DOĞA

     Özellikle son yıllarda daha da artan bir doğal yaşam popülaritesi oluştu. Büyük inşaat firmalarının dev doğal yaşam projeleri, gazetelerin doğal yaşam ekleri hatta benim bile kullandığım “doğa yürüyüşü” tabiri…
    Dün doğanın kalbindeyken düşündüm de neden İnsanoğlu doğanın dışında bir varlıkmışcasına kullanıyoruz biz bu kavramları. Öylesine kanıksamışız ki bunu ; taş binalarımız normal hayatımızı oluştururken orman gezimiz hobimizi oluşturmakta. Bir yerde bir çelişki var ve insanoğlu mutlu olmak için bu çelişkiyi düzeltmeli bence. Tabi ki teknolojinin getirdiği konforu reddedip yaşamaktan söz etmiyorum. Ama özünü unutmamalı insanoğlu. Dün ormandayken hatırladım ben doğanın bir bütün olduğunu ve benim de onun bir parçası olduğumu. Parçası olduğum doğada içgüdülerimin beni yönlendirdiğini fark ettim mesela. Vahşi yada değil birbirimizin sınırlarına ve zaaflarına saygı duydukça hiçbir tehlike olmadan bir arada yaşayabileceğimizi ama bütün bunlar için önce neyin parçası olduğumuzu hatırlayıp onunla uyumlu yaşamamız gerektiğini hatırladım. İnsanoğlundan başka her varlık kendi halinde aslında. Su yolunda akmak istiyor değiştirilmeden ve yolu değiştirilen nehir taşıp sel oluştururken aslında öç almıyor insanoğlundan. Ayılar uyandıkları kış uykusundan sonra suya yaklaşmak istiyorlar,köylere baskın yapmak değil amaçları. Tarlaları talan etmek,sokaktaki çöpleri dağıtmak…. Hiç birinin insanoğluyla bir derdi yok oysa. Hiç biri öldürmekten zevk almıyor,sadece yaşamlarını sürdürüyorlar. Yaşam alanımızın ortak olduğunu unutan biziz. Ve köpekler; yüzyıllardır yaptıkları şeyi yapmaya devam ediyorlar hala. İnsanoğluna sadık bir dost ve koruyucu olmak… Bir ayağı aksayarak bize ormanda refakat eden bir küçük köpektir şu an bunları yazmama neden olan, bu yüzden onu anmadan geçmek istemedim.

    Demem o ki “Çevreyi kirletmeyelim”,”hayvanları koruyalım” lardan önce özümüzü hatırlayalım. Doğanın efendisi değil bir parçası olduğumuz gerçeğiyle bir yüzleşip egomuzu bir köşeye atalım derim ben. Çünkü doğa kin tutmasa da kendinden alınanı hep geri alır!

26 Mart 2013 Salı

IF I WERE A MAYOR !

AH, BİR BELEDİYE BAŞKANI OLSAM!
Sabah, sabah telefon geldi...Belediyenin aracı ile, Doğancılar köyüne 30'a yakın köpek atılmış.  "Ne yapalım?" diye soruyorlar...
"Belediyelerin, sokak hayvanlarını bulunduğu yerden başka bir yere atmasının suç olduğunu, konuyu araştıracağımızı" söyleyerek, telefonu kapadım. Hayvanları o bölgeye bırakan hangi belediye olursa olsun, yanlış yaptığı tartışılmaz bir gerçek olmasına rağmen; Önce, belediyenin yasadışı bu eylemi hakkında "ne yapmalıyım?" diye düşündüm. Sonra,
"Belediyenin yerinde olsaydım, ne yapardım?" sorgulaması yaparak, belediyenin önünde ne tür seçenekler olabileceğini anlamaya çalıştım. 
Nasıl ki bu sabah, bana " buradaki otuz köpeği ne yapalım? " diye şikayet edilerek, benden mucize yaratmam istendiyse, belediyeye de her gün "mahallemizde çok köpek var" diye şikayet edilerek, mahallerindeki köpeklerin alınmasını ve yok edilmesini isteyenler oluyor.
BU DURUMDA NE YAPILMASI GEREKİYOR?
Hayvanları, beslenmeye ve barınmaya alıştıkları mekanlardan ayırmak, insani bir çözüm olmadığı gibi yasal da değil, öyleyse ne yapılması gerekiyor? Şikayetlerle nasıl başa çıkılacak?
"BELEDİYE'DEN BEKLENEN O KADAR ÇOK HİZMET VARKEN, SOKAK HAYVANLARINA NASIL SIRA GELECEK?" DENİLDİĞİNİ DUYAR GİBİYİM. 
HERŞEYE NASIL YETEYİM! DİYE İSYAN EDİP, GÜNÜ KURTARACAK ÇÖZÜMLER BULUP, "KÜÇÜK VE BENCİL" İNSANLARI MUTLU EDİP, OYUMU GARANTİYE ALABİLİRİM!
YA DA;
BİRAZ ZAHMETLİ OLSA DA, KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETİP, SORUNU KÖKTEN ÇÖZEBİLİRİM.
ŞİMDİ BAŞKAN OLSAM;
Proje Kordinatörümü yanıma çağırır, bu sorunu çözecek proje üretmesini isterim.
( Hadi belediyenin kordinatörü yok diyelim ve biz yol gösterelim.)
İlçede bir komisyon oluşturulması için talimat veririm. Komisyona Veterinerimi, danışmanımı, tarım ilçe müdürünü, kaymakamlık tarafından görevlendirilecek kişileri, sivil toplum örgütlerini davet ederim.
Ortak bir proje hazırlatırım. ( Akçakoca Kent Konseyinde bu proje hazırdır ama kurumlar arası birlik sağlanarak konu ile ilgili ortak toplantı yapılamamıştır.Belediyenin yakıcı sorununa çözüm üreten sokak hayvanları gurubuna "zamanımız yok" diye randevu bile verilmemiştir) Hazırlanan proje için bakanlıktan, valilikten maddi destek isterim. 
(Yasal olarak destek vermeleri gerekiyor.) 
2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2012 yılında resmi gazetede yayınlanan "KUDUZ HASTALIĞINDAN KORUNMA VE KUDUZ HASTALIĞI İLE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ ile İlçe sınırları içinde Belediyelere sorumluluklar verilmiştir. 2004 yılından beri ilçemizde görev yapan Belediye Başkanları, sorunu çözmek için adım atmamıştır. Hayvanseverlerin yoğun taleplerini dikkate alan, Fikret Albayrak, geçici barınak açmasına rağmen, bu işi yürütecek, kordinatörlüğünü yapabilecek yetenekte personel temin edemediği için çok sancılı ve hayvanseverle kavgalı süreçler yaşanmıştır.
Ben olsaydım; BELEDİYE BAŞKANI OLARAK, EKSİK BIRAKILAN BİR GÖREVİ YAPABİLMEM İÇİN BANA DESTEK VEREN, YOL GÖSTEREN HAYVANSEVERLERLE BİRLİKTE HAREKET EDER, ÇÖZÜMÜ ONLARLA BERABER BULURDUM.
HAYVANLAR İÇİN ŞİKAYETE GELEN İNSANLARA, YASAL SORUMLULUKLARINI HATIRLATIR, BELEDİYE OLARAK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTIĞIM İÇİN KALAN KISMINDA ONLARDAN DESTEK İSTERDİM.
İLK İŞ OLARAK GÖREVDE OLDUĞUM YILLARDA ÇALIŞAN VETERİNERİMİ YANIMA ÇAĞIRIR, İLÇEDEKİ KAYITLI KÖPEKLERLE İLGİLİ BİLGİ İSTERDİM. 
BAŞKAN OLMAK; İYİ BİR YÖNETİCİ, İYİ BİR KORDİNATÖR, İYİ BİR İŞBİRLİKÇİ ( Ortaklıklar kurabilmek anlamında) VE İYİ BİR İŞÇİ OLMAYI BECEREBİLMEK DEMEKTİR.

--
BIRAKILAN KÖPEKLERİ GÖRMEK İÇİN DOĞANCILAR KÖYÜNE GİTTİK. ORADA DAHA ÖNCE YERLEŞEN KÖPEKLER TARAFINDAN KOVALANARAK UZAKLAŞTIRILDIKLARI İÇİN
SAYILARINI VE YERLERİNİ TESPİT EDEMEDİK.
Bırakılan köpekler arasında küpeli köpeklerde olduğu söylendiği için, hangi belediyeden bırakıldığının tespiti daha kolay olacaktır.

--------------------------------------------
Geçici barınakta kısırlaştırılan köpekler, beslenme odaklarının oluşturulamaması ve yasadışı zehirlemelerin sürmesi nedeniye alındıkları yerlere bırakılamamıştır. Kısırlaştırma yapabilen veteriner hizmeti olmadığı için de, düzenli bir kısırlaştırma yapılamamaktadır.
-----------------

ÖNCEDEN TEDBİR ALMAK, YASAL ZORUNLULUKTUR.

İLİMİZDE VE İLÇEMİZDE UZUN YILLARDIR KUDUZ VAKASI GÖRÜLMEMEKTEDİR. AMA BU DEMEK DEĞİLDİR Kİ ÖNLEM ALMAYA GEREK YOK.

SOKAK HAYVANLARININ AŞILANMASI, AŞILANAN HAYVANLARIN İŞARETLENMESİ YASAL BİR ZORUNLULUKTUR.
BUNU YAPMAKLA YÜKÜMLÜ OLAN KİŞİ VE KURUMLAR ;
18 Ocak 2012 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28177 YÖNETMELİK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: KUDUZ HASTALIĞINDAN KORUNMA VE KUDUZ HASTALIĞI İLE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ İLE AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kuduz hastalığına karşı hazırlıklı olmak, hastalıktan korunmak ve hastalıkla mücadele etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; evcil, sahipsiz ve yabani hayvanlarda kuduz hastalığından korunma amaçlı alınacak önlemler ve koruyucu uygulamaları, kuduz hastalığının teşhisi, bildirimi ve takibini, hastalık çıkan yerlerde alınacak önlemleri, temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını, hastalığın teşhisinden sorumlu laboratuvarlar ile referans laboratuvarının görevlerini, aşılama ve aşılı hayvanların tanımlanması için hükümleri, hastalıktan korunma ve hastalık ile mücadele çalışmalarında gerçek ve tüzel kişilerin görev ve sorumluluklarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 4 üncü maddesi ile 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır. .
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kimliklendirme, Aşılama, Önleyici Tedbirler Kimliklendirme MADDE 8 – (1) Üç aydan büyük köpek ve altı aydan büyük kedi sahibi olanlar hayvanlarını kayıt altına aldırmakla yükümlüdür. Sahipli olan köpek ve kedilere sahibinin talebi halinde daha genç yaşlarda da olmak üzere veteriner hekimler tarafından mikroçip uygulanarak onaylanmış kimlik belgesi verilir. Bu hayvanlar köylerde muhtarlıklar, belediye sınırları içerisinde belediyeler tarafından tutulmakta olan sahipli hayvan kayıt defteri ile Bakanlık veri tabanına kaydedilir. Belediyelerde tutulmakta olan kayıtlar Bakanlık tarafından denetlenir. Sahipli hayvanların kimliklendirme çalışmalarında aşağıda belirtilen hususlara riayet edilir: a) Sahipli köpek ve kedilerin sahiplerine ait bilgiler, sahip değişiklikleri, aşı kayıtları uygulamayı yapan belediye veteriner hekimleri, resmi veteriner hekimler ve serbest veteriner hekimler tarafından Bakanlık veri tabanına kaydedilir, gerektiğinde kayıtlar güncellenir. b) Hayvan sahipleri köpek ve kedilerinin ölümü halinde durumu hemen belediyelere veya bağlı bulundukları il veya ilçe müdürlüklerine bildirmekle yükümlüdür. Ölüm sebebinin kuduz hastalığı nedeniyle şekillenmesinden şüphe edilmesi durumunda il veya ilçe müdürlükleri bu tür hayvanlardan aldıkları materyalleri ilgili laboratuvara göndermekle yükümlüdür. Belediyeler ölen hayvanlara ait kayıtları Bakanlık veri tabanı ile sahipli hayvan defterinde güncellemek zorundadır. (2) Belediyeler sorumluluk alanındaki sahipsiz köpek ve kedilerin sayısı ile bunlara ait bilgileri belediye kayıtları ve Bakanlık veri tabanında güncel bir halde tutmak zorundadır. Sahipsiz köpek ve kediler belediyelerce uygun bir yöntem ile bireysel veya sürü bazında işaretlenir, belediye veteriner hekimleri tarafından belediye sahipsiz hayvan kayıt defterine işlenir, sayıları ve aşılamaları hakkında bilgiler belediye veteriner hekimleri tarafından Bakanlık veri tabanına işlenir, gerektiğinde güncellenir. Bakımevlerinde bulunan köpek ve kedilerin kimliklendirilmesi aşağıdaki hususlar çerçevesinde yapılır: a) Bakımevlerinde bulunan köpek ve kediler bakımevi sorumlu veteriner hekimi tarafından uygun bir yöntem kullanılarak bireysel veya sürü bazında işaretlenir, kısırlaştırma bilgileri ve aşı uygulamalarına ait veriler tutulur, bu verilerin belediye sahipsiz hayvan kayıt defterine kaydedilmesi ve Bakanlık veri tabanında güncel bir şekilde bulunması sağlanır. b) Bakımevlerinde sahiplendirilen köpek ve kedilere bakımevi sorumlu veteriner hekimi tarafından mikroçip uygulanır, kimlik belgesi verilir, sahiplendirme kaydının belediye sahipli hayvan kayıt defterine işlenmesi, sahip ve aşı bilgilerinin Bakanlık veri tabanında güncellenmesi sağlanır. (3) Ev ve süs hayvanı satış yeri sahipleri iş yerlerinde ticari amaçlı bulunan köpek ve kedilere veteriner hekim tarafından mikroçip takılmasını sağlayarak Bakanlık veri tabanına kaydettirmekle, satışı yapılan köpek ve kedilere sahibi adına kimlik belgesi verilerek kime satıldığı, aşı uygulamaları gibi bilgileri belediye kayıtları ile Bakanlık veri tabanına işletmekle yükümlüdür. Aşılama MADDE 9 – (1) Sahipli ya da sahipsiz tüm kedi ve köpeklerin yılda bir defa hastalığa karşı aşılanması ile aşı kayıtlarının tutulması zorunludur. Sahipli ya da sahipsiz tüm kedi ve köpeklerin aşılanması ve aşı kayıtlarının tutulması aşağıdaki hususlar çerçevesinde yapılır: a) Üç aydan büyük köpek ve kedi sahipleri hayvanlarını yılda bir defa hastalığa karşı aşılatmakla yükümlüdür. Aşı uygulamasından önce yapılacak parazit tedavileri ve destekleyici uygulamalara veteriner hekim karar verir. İlk aşı uygulamasından sonra yapılacak rapel aşısı üretici firma aksini belirtmemiş ise yirmi bir gün sonra yapılır. Devam eden yıllarda ise üretici tarafından farklı bir süre belirtilmedikçe yılda bir kere aşı tekrarlanır. b) Belediye sorumluluk alanındaki veya muhtarların yazılı talebi üzerine köylerdeki üç aydan büyük sahipsiz köpek ve kedilerin belediye veteriner hekimleri tarafından yılda bir defa aşılanması, aşılananların işaretlemesi (mikroçip uygulaması, küpeleme ve benzeri) ve kayıt altına alınması zorunludur. Belediye veteriner hekimleri sahipsiz köpek ve kedilere yapılan aşılamaları kayıt altına almak ve Bakanlık veri tabanına işlemekle yükümlüdür. c) Bakımevlerinde bulunan üç aydan büyük köpek ve kedilerin bakımevi sorumlu veteriner hekimi tarafından hastalığa karşı aşılanması zorunludur. Bakımevi sorumlu veteriner hekimi aşı kayıtlarını tutmak, aşı bilgilerini sahiplendirilen hayvanların kimlik belgelerine işlemek ve kayıtları Bakanlık veri tabanına işlemekle yükümlüdür. (2) Ev ve süs hayvanı satış yeri sahipleri iş yerlerinde satış amaçlı bulunan üç aydan büyük köpek ve kedileri hastalığa karşı aşılatmakla, aşı bilgilerini kimlik belgelerine işletip satışları halinde sahiplerine teslim etmekle, bu bilgilerin Bakanlık veri tabanına kaydedilmesini sağlamakla yükümlüdür. (3) Aşı uygulamasını yapan resmi veteriner hekimler, belediye veteriner hekimleri ve serbest veteriner hekimler uygulamaya ait bilgiler ile sonraki aşılama tarihini hayvanın kimlik belgesine işlemekle ve hayvana ait aşı kaydını Bakanlık veri tabanında güncellemekle yükümlüdür.

25 Mart 2013 Pazartesi

ÜNİVERSİTEDEN ARTAN YEMEKLERİ BESLENME ODAĞINA BIRAKMALARINI BEKLİYORUZ.

Pazar günü, Doğancılar köyünde yerleşik olan Üniversite yurdunun aşağısına beslenme odağı konulmuştur. Üniversiteden ve yurtlardan o bölgeye yemek bırakılmasını umuyoruz. Düzenli olarak o bölgeye yemek bırakılmasıyla, köpeklerin öğrencilerin yolu üzerinden çekilmesi sağlanacaktır.

22 Mart 2013 Cuma

HAYVANSEVER ÖĞRENCİLERİMLE BARINAK ZİYARETİMİZ


      Bir süredir Öğrencilerime sokak hayvanlarını anlatıyorum. Bazen sevimliliklerini bazen de malesef başlarına gelen kötülükleri... Tabii ki barınaktan da bahsediyorum. Anneleri zehirlendikten sonra barınağa getirilen 3 küçük yavruyu anlatıyorum mesela. Ben anlattıkça baskılar çoğaldı: "Öğretmenim bizi bir gün barınağa götür."şeklinde.Geçen hafta havanın güzel olduğu bir okul çıkışında ben ve 5 öğrencim barınağa gittik. Her hafta başka bir 5 öğrenciyi götürme sözü vererek tabi. Önce bahsettiğim yavruları sevdik ve ardından sıra büyüklere geldiğinde tedirgin oldular çocuklar. Anlattım onlara köpeklerin ifadelerini. boyutları ne kadar büyük olursa olsun sevgi bekleyen bir köpeği nasıl tanıyacaklarını. Ardından başını okşadılar,sonra onunla fotoğraf çektirdiler ve tasmasının çözülmesini istediler. Korku,sevgiye yenik düştü ve biz o gün oradan çok mutlu ayrıldık. Ama en önemlisi bu 5 öğrenci "Sokaktaki köpeklerden korkuyoruz,toplayın hepsini" diye sürekli şikayet halindeki bencil ve mutsuz insanlardan olmayacaklar. 1 kişi değişir kim bilir belki bir gün dünya değişir!


İLÇEMİZDEKİ SOKAK KÖPEKLERİNİN AŞILANMASI İÇİN KURUMLARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ!

AKÇAKOCA İLÇEMİZDE YASALARDA BELİRTİLDİĞİ ŞEKİLDE DÜZENLİ AŞILAMALARIN YAPILMASINI İSTİYORUZ.
DIŞARIDAN GELECEK KISIRLAŞTIRMA EKİPLERİNİ BEKLEMEK, DEVAMLI OLARAK YAPILMASI GEREKEN AŞILAMA SORUNUNU ÇÖZMEZ.
BELEDİYE VETERİNERİ, SOKAK HAYVANLARINI KAYIT ALTINA ALMAK, AŞILARINI YAPMAK, AŞILANAN HAYVANLARA İŞARET KOYMAK ZORUNDADIR. 
BU SEVECEN VE İNSANA YAKIN OLAN KÖPEKLERİ AŞILAYARAK, HEM ONLARI, HEM TOPLUM SAĞLIĞINI KORUMAK KURUMLARIN GÖREVİDİR.
BÖLGEMİZDE UZUN YILLARDIR KUDUZ VAKASI GÖRÜLMEMİŞTİR. FAKAT BU GEREKLİ ÖNLEMLERİN ALINMAMASINI HAKLI GÖSTERMEZ. 
DÜZENLİ AŞILAMA VE KAMPANYA SON ZAMANLARDA YAPILAN ZEHİRLEMELERİN DE ÖNÜNE GEÇECEKTİR.  

YONETMELIK
Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakanligindan:
KUDUZ HASTALIGINDAN KORUNMA VE KUDUZ HASTALIGI
ILE MUCADELE YONETMELIGI



   MADDE 8-(2) Belediyeler sorumluluk alanindaki sahipsiz kopek ve kedilerin sayisi ile bunlara ait bilgileri belediye kayitlari ve Bakanlik veri tabaninda guncel bir halde tutmak zorundadir. Sahipsiz kopek ve kediler belediyelerce uygun bir yontem ile bireysel veya suru bazinda isaretlenir, belediye veteriner hekimleri tarafindan belediye sahipsiz hayvan kayit defterine islenir, sayilari ve asilamalari hakkinda bilgiler belediye veteriner hekimleri tarafindan Bakanlik veri tabanina islenir,gerektiginde guncellenir. 


           
  Asilama

             MADDE 9 – (1) Sahipli ya da sahipsiz tum kedi ve kopeklerin yilda bir defa hastaliga karsi asilanmasi ile asi kayitlarinin tutulmasi zorunludur. 

   Madde 9  b) Belediye sorumluluk alanindaki veya muhtarlarin yazili talebi uzerine koylerdeki uc aydan buyuk sahipsiz kopek ve kedilerin belediye veteriner hekimleri tarafindan yilda bir defa asilanmasi, asilananlarin isaretlemesi (mikrocip uygulamasi, kupeleme ve benzeri) ve kayit altina alinmasi zorunludur. 

Belediye veteriner hekimleri sahipsiz kopek ve kedilere yapilan asilamalari kayit altina almak ve Bakanlik veri tabanina islemekle yukumludur.
             
     Madde 10. (2) Belediyeler ve muhtarliklar hastalikla mucadele amaciyla Bakanlik ile il ve ilce mudurlukleri tarafindan yazili olarak bildirilen talimatlari yerine getirmekle, supheli hayvanlari musahede altina almak amaci ile kullanilacak musahede yerlerini onceden hazirlamakla yukumludur. 
Ayrica asagida belirtilen onlemleri alirlar:

             a) Belediyeler gonullu kuruluslar ve muhtarliklar ile isbirligi icerisinde bakimevleri kurmak, sahipsiz hayvanlari hastaliga karsi korumak ve sahipsiz hayvan sayisini kontrol altina almakla yukumludur.

             b) Belediyeler, gonullu kuruluslar ya da sahislar tarafindan kurulmus olan bakimevlerini hastaliga karsi alinacak onlemler konusunda desteklemekle yukumludur. Bakimevlerindeki hayvan sagligi uygulamalarini denetlemek ve gerekli uyarilari yapmak Bakanligin yetkisinde olup bakimevi yetkilileri Bakanligin yazili uyarilari dogrultusunda gereken uygulamalari yapmakla yukumludur.

             c) Bakimevlerine getirilen hayvanlarin alindigi yerlerin kayit altina alinmasi, digerleri ile temas etmeden once tedavi ve kisirlastirmalarinin yapilip bireysel olarak ayrilmis bir alanda on dort gun boyunca karantina ve gozlem altinda tutulmasi zorunludur.

             c) Karantina suresini tamamlayan hayvanlarin tam olarak iyilestikten sonra hastaliga karsi asilanmasi zorunludur. Ilk asi uygulamasindan sonra yapilacak rapel asisi uretici firma aksini belirtmemis ise yirmi bir gun sonra yapilir.

             d) Kisirlastirilmayan ve hastaliga karsi asilanmayan hayvanlar bakimevlerinden salinamaz, alindiklari ortama geri birakilamaz.

       
----------------------------------------------------------------------------------------

BULASICI HASTALIKLARLA MUCADELE KOMİSYONU
-------------------------------------------------------------------------------
DORDUNCU BOLUM
Hastaliklarla Mucadele ve Denetim

Mahalli idarelerin yukumlulugu
MADDE 27 – (1) Il ozel idareleri ve belediyeler hayvan hastaliklari ile mucadele icin mali imkanlarini ve hayvan varligini goz onune alarak her yil butcelerine yeterli miktarda odenek koymak ve mucadeleye katilmak zorundadir.

(2) Bakanlik il veya ilce mudurlugu yil icinde uygulayacagi mucadele programlari veya cikan salgin ve bulasici hayvan hastaliginin sondurulmesinde gerekli asi, ilac, alet, dezenfektan, malzeme ve tasima masraflari ile gecici olarak calistirilmasi gerekli olan personel giderlerinin ve akaryakit bedelinin butce imkanlarina gore ozel idare ve belediye butcelerinden temin edilmesi icin mulki idare amirine ihtiyac bildirir. Mulki idare amirleri, ozel idare ve belediyelerin mali imkanlari olcusunde hayvan hastaliklari ile mucadeleye katilmalarini saglamaklayukumludur.
(3) Hayvan hastaliklari ile yapilacak mucadeleye ozel idare ve belediyelerin katilma sekilleri hayvan saglik zabitasi komisyonunca tespit edilir. Il ozel idareleri ve belediyeler kuduz vakalarinda mali imkan, vasita ve personeli ile hastaligin sondurulmesi calismalarina istirak etmek zorundadir.
Hayvan sagligi danisma komisyonu
MADDE 28 – (1) Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakaninin veya Mustesarinin baskanliginda Bakanlikca secilecek uyelerden meydana gelen Hayvan Sagligi Danisma Komisyonu kurulabilir. Komisyonda incelenecek konulara gore universite, kamu ve ozel sektor mensuplari ile mesleki kurulus temsilcileri de komisyonda uye olarak gorevlendirilebilir. Gida ve Kontrol Genel Muduru kurulun sekreteryasini yurutur.
Hayvan saglik zabitasi komisyonlari
MADDE 29 – (1) Hayvan sagligini korumak, bulasici hayvan hastaliklari ile mucadele etmek, ulke icindeki hayvan hareketleri ile hayvan ve maddelerinin sevkine dair tedbirleri tespit etmek ve uygulamaya konulmasini saglamak uzere hayvan saglik zabitasi komisyonlari asagida belirlenmis uyelerin katilimi ile kurulur.
a) Il hayvan saglik zabitasi komisyonu; vali veya gorevlendirecegi vali yardimcisi baskanliginda, belediye baskani, il emniyet muduru, il jandarma komutani, ticaret ve ziraat odalari baskanlari, il saglik muduru, bakanlik il muduru, hayvan sagligi, yetistiriciligi ve su urunleri sube muduru, bir il daimi encumen uyesi ve ticaret borsasi bulunan illerde ticaret borsasi baskani ve bir resmi veteriner hekimi,
b) Ilce hayvan saglik zabitasi komisyonu; kaymakam baskanliginda belediye baskani, ilce emniyet muduru, ilce jandarma komutani, ilce saglik grup baskani, ilce muduru, resmi veteriner hekim ve ziraat odasi baskani,
c) Belde hayvan saglik zabitasi komisyonu; resmi veteriner hekim baskanliginda, belde belediye baskani ve mahalle muhtarlari,
c) Koy hayvan saglik zabitasi komisyonu; resmi veteriner hekim baskanliginda, koy muhtari, ihtiyar heyeti ve koyun bekci veya korucusu.
(2) Hayvan saglik zabitasi komisyonlarinin toplanma ve karar alma usulleri ile gorevleri sunlardir.
a) Hayvan saglik zabitasi komisyonlari ihbari zorunlu hastaliklardan birinin cikisinda resmi veteriner hekimin duzenledigi hastalik cikis raporu uzerine veya il/ilce mudurunun teklifini gorusmek icin baskan tarafindan derhal toplantiya cagrilir.
---------------------------------------------------
EK.1

5199 sayili kanun madde 7 belediye gorevlerini gosteren kanun maddeleri ilisIkte yer almaktadir.

Madde 7 - (1) Belediyeler;
a) Sahipsiz veya gucten dusmus hayvanlarin toplatilmasi, kisirlastirilmasi, asilanmasi, gerekli tibbi bakimlarinin yapilmasi ve isaretlenmesi, alindigi ortama geri birakilmasi, sahiplendirilenlerinin kayit altina alinmasiyla,
b) Gecici bakimevine gelen hayvanlari oncelikle Ek-2 deki Sahipsiz Hayvan Kayit Defterine kaydederek musahede altina almakla, gerekli tedavilerin yapilmasini, kisirlastirip asilanmasini ve isaretlenmesini muteakip alindigi ortama birakmakla, gecici bakimevlerine gelen hayvanlarin sahiplenilmesi icin yerel hayvan koruma gorevlileri ve gonullu kuruluslar ile isbirligi yapmakla,
c) Gecici bakimevinde bulunan tum hayvanlarin sahiplendirilmesi icin belediye ilan panolari ile belediyenin internet ortami ve diger tum yayin organlarinda duyuru yapilmasiyla,
c) Bolge ve mahallerindeki, ozellikle kopekler ve kediler olmak uzere, sahipsiz hayvanlarin bakimlari, asilarinin yapilmasi, isaretlenmesi ve kayitlarinin tutulmasinin saglanmasi, kisirlastirilmasi, alindigi ortama geri birakilmasi ve sahiplendirilmelerinin yapilmasi icin hayvan gecici bakimevlerine gonderilmesi gibi yapilan tum faaliyetlerde yerel hayvan koruma gorevlileri ve gonullu kuruluslar ile belediye veteriner hekimlerinin koordinasyonunun saglanmasiyla,
d) Sahipsiz hayvanlarin beslenmesi amaciyla, bolgesinde bulunan lokanta, isyeri ve fabrikalarin sahiplerinin uygun gormesi halinde isletmelerinde ve mutfaklarinda olusan hayvan beslemeye elverisli besin maddelerinin toplanmasiyla,
----------------------------------------------------------------------


SEVGİLİ PATİ'MİZ ARTIK GÜVENLİ ELLERDE.

BU GENÇLERLE GURUR DUYUYORUZ.
DAYAKLA BİR GÖZÜ KÖR OLAN PATİ BARINAĞA TERK EDİLMİŞ, 2 YILA YAKIN BARINAKTA BAKILMIŞTI. 2013 YILINDA PATİ'NİN TALİHİ RESİMDE YER ALAN GENÇLER SAYESİNDE DÖNDÜ. BAKIMI ZOR OLMASINA RAĞMEN, ASALETİNE, SEVECENLİĞİNE BAKIP SEVDİKLERİ BU KÖPEĞİ SAHİPLENMEYİ GÖZE ALDILAR.

PATİ'Yİ GÖRMEYE GİTTİMİZDE BU ÜÇ GENCİN ONUNLA SEVGİYLE İLGİLENDİĞİNİ GÖRMEK, AKÇAKOCA'DA ÖZLEDİĞİMİZ BİR TABLOYDU.
GENÇ YAŞTA BİR HAYVANIN SORUMLULUĞUNU ALIP, ONU LAYIKIYLA YERİNE GETİREN BU GENÇLERİN HAYATTA DA BAŞARILI OLACAKLARINA İNANCIMIZ TAMDIR.

18 Mart 2013 Pazartesi

O, BU CADDENİN SAKİNLERİNDEN SADECE BİRİ...

Sokağın ortasında arkadaşıyla beraber oturmuş, keyif yapıyor. O bir kurt köpeği... Çocukken alınmış ve sonra sokağa terk edilmiş... Kimbilir, ondan para kazanmayı uman biri tarafından sahibinden zorla çalınmış bile olabilir...
Çoğu insan kurt köpeğine bebekken sahip olmak istediği için de alıcısı çıkmayınca, doğruca sokağa atılmış olmalı... Oysa dost canlısı, siyah burunlu genç bir kurt köpeği O...
Yanından öğrenciler,  kadınlar geçiyor... Ne Onlar Onu rahatsız ediyor, ne de O, Onları... Birbirlerini doğal bir şekilde kabullenmişler. Sokak Hayvanları ile insanların dost olmasının mümkün olduğunu anlatmaya çalışan bizler için bulunmaz bir görüntü bu...  
Kurt köpeği, şu an bulunduğu yerin insanlarla birlikte kullanılan ortak bir alan olduğunun farkında. O yüzden gelene geçene aldırmadığı gibi, oldukça sakin durmakta. 
Aynı kurt köpeğinin sahiplendiği mekandan geçmek içinse sahibinin onayı gerekir. Bu kurt terk edildiği için sahibi de yok. Huzur evinden arkadaş edindi kendine ve orayı sahiplenince sorun çıktı. Sokakta böylesine dost canlısı olan köpeğin huzur evinin önünden geçen bir kadını da korkuttuğu söylenmekte. 
Keşke, böyle durumlarda Kurt köpeğinin insanlara gösterdiği saygıyı, biz de onun koruduğu mekanda ona gösterebilecek kadar yüce gönüllü olabilsek...

3 Mart 2013 Pazar

SOKAK HAYVANLARINI BESLERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

SOKAK HAYVANLARINI BESLERKEN, ÇEVREYİ KİRLETMEMEYE ÖZEN GÖSTERMELİYİZ.

Bu konuda örnek davranışlar sergileyen; İlçemizin hayvansever ailesinden olan Hazal kızımız, mağdur köpeklerin geçici olarak bakılması için Kaymakamlık binasının önüne yerleştirilen kulübedeki anne köpek ve yavrularına yemek verdikten sonra, annesi (Mükafat Ata)ile birlikte Kaymakamlık bahçesine yayılan çöpleri topladı.

Sokak hayvanlarını artan yiyeceklerimizle beslerken; yiyecekleri ulu orta yerlere saçmamalı, çöptenekesinin yanına uygun bir şekilde bırakmalısınız. Eğer naylon torba ile bırakmışsanız, yemeği bitirmesini bekleyip, torbayı çöpe atmalısınız.
Çöp tenekelerinin ağzını kapalı tutmalı ve insanları yiyecek artıklarını çöpe atmamaları konusunda uygun bir dille uyarmalısınız. Artan yiyecekleri çöpün yanına uygun bir şekilde bırakmalarının, bir can doyurmalarının önemini anlatmalısınız.
Sokaklarda oluşan çöplerden kedi ve köpeklerin değil, insanların sorumlu olduğunu unutmamalısınız. Sorumluluğunu yerine getirmeyen insanlar yüzünden hayvanların suçlanmasına izin vermemelisiniz.
Önemli not1 : Oluşan çöplerden hayvan hakları savunucularının sorumlu olmadığını, bizlerin elimizden geleni yaptığını bir kez daha hatırlatmak isterim. Örneğin; apartmanımın yanında bahçe sahibinden izin alarak baktığım köpek zarar görmesin diye; insanların attığı, şişe, kutu, kağıt, naylon torba vb. çöpleri toplamaktan gına geldi. Tüm bu çabam; O çöplerin hiçbiri baktığım köpeğe ait olmadığı halde insanların kendi pisliklerini masum canlara yüklemesinler diye.

2 Mart 2013 Cumartesi

BARINAKTA MELEK VARDI !

 
İŞE BAŞLADIĞINDA  UFUK FİL, GERÇEKTEN MELEK GİBİYDİ. SONRA YANINA YARDIMCI VERİLMEYİNCE, İZİN KULLANMAYINCA YIPRANDI. İŞİ BIRAKTI
BARINAKTA 6 AYDIR ÇALIŞAN HASAN YAVUZ İÇİN DE AYNI ŞEYLERİ SÖYLEMEK MÜMKÜN. YAZ BİTTİĞİ HALDE, TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRÜ ONU İNATLA ÇÖPE GÖNDERDİKTEN SONRA BARINAĞA YOLLUYOR. ESKİDEN 30 KÖPEK VARDI, ŞİMDİ SAYI 100 'E YAKLAŞTI AMA ELEMANDAN YARIM GÜN DE İŞİNİ BİTİRMESİ BEKLENİYOR. AMAÇ BU İNSANLARI YIPRATIP, BARINAĞI ÇALIŞAMAZ DURUMA GETİRMEK Mİ?
------------------------------
 
1 OCAK 2013' DE AKÇAKOCA GEÇİCİ BARINAĞINDA GÖREV ALAN UFUK BEY,
İŞİNE GÖSTERDİĞİ ÖZEN VE HAYVAN SEVGİSİ İLE HAYVANSEVERLERİN TAKDİRİNİ
KAZANMAYA DEVAM EDİYOR.
 UFUK BEY İŞ BAŞI YAPANA KADAR, BARINAK GÖNÜLLÜLERİ SÜREKLİ ŞİKAYET ETMEKTEN, AKÇAKOCA BELEDİYESİ ŞİKAYET DİNLEMEKTEN BIKMIŞTI.
BİR YÖNETİCİ OLARAK; BAŞARILI OLMANIN EN ÖNEMLİ KURALI, İŞİNİ SEVEN VE İŞİNE SAYGI DUYAN İNSANLARLA ÇALIŞMAKTIR. DOĞRU İŞE, DOĞRU İNSANI BULAMAYAN YÖNETİMLER, BAŞARISIZ OLMAYA MAHKUMDUR. AKÇAKOCA BELEDİYESİ, GEÇ DE OLSA, DOĞRU İNSANI GÖREVLENDİREREK, GÖREV ALANINDAKİ BİR İŞİN GÖZLERİ ARKADA KALMADAN YAPILMASINI  SAĞLAMIŞTIR. KUTLARIZ. 

SENİ PASAKLI SENİ !!!

BUGÜN AKSAK KIZIMIZA ÇOK SİNİRLENDİM. 

 BU ÇÖPLERİN HALİ NE? DİYE SÖYLENDİM. ŞAŞKIN, ŞAŞKIN VE BİRAZ DA MAHSUN YÜZÜME BAKTI. "BEN ORAYA UĞRAMADIM BİLE" DİYE SİTEM ETTİ SANKİ.
"YA  BU ÇÖPLER, TORBALAR, BİRA ŞİŞELERİ? ONLAR DA MI SANA AİT DEĞİL YANİ. İNKAR ETME!" DİYE SÖYLENMEYE DEVAM ETTİM.

 "KORKARIM, BU ÇEKİRDEKLERİ DE BENİM YEDİĞİMİ İDDİA EDECEKSİN" DER GİBİ BAKTI YİNE. " YA BU SUYU DA MI SEN İÇMEDİN?" DİYE ÇIKIŞACAK OLDUM.
SESSİZCE UZAKLAŞTI YANIMDAN...
SONRA BUNCA PİSLİĞE SES ÇIKARMAYIP, ONUN İÇİN DOSYALAR DOLUSU ŞİKAYET DİLEKÇELERİ YAZANLARI, HİÇ ALAKASIZ HABERLERİMİZİN ALTINA HAYVAN BESLEMEYLE İLGİLİ LAF SOKAN DANGALAKLARI HATIRLADIM.
GÜCÜ, GÜCÜ YETENE DÜNYASINDA, YERDEN ÇÖPÜ ALIP ÇÖPE ATMAK YERİNE, TÜM GÜNAHLARIN YÜKÜNÜ ZAYIF OLANA ATMANIN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİNİ VE ZAAFINI DÜŞÜNDÜM... BÖYLESİNE BİR ZAAFIN, İNSANIN RUHUNU NASIL DA KİRLETTİĞİNİ VE SEVGİSİZ BİR YAŞAMA MAHKUM ETTİĞİNİ ANLAMAK İÇİN FİLOZOF OLMAYA GEREK YOK...NE DİYELİM; ALLAH ŞİFA VERSİN!