Belediye Sınırları dışında kalan yerler; Köyler, mezralar ne olacak?
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
ve Kanunun uygulama yönetmeliği’nde sokak hayvanları için hizmet verecek kurum
olarak belediyeler görevlendirilirken, belediye sınırları dışında kalan yerler
için hangi kurumun hizmet vereceği, açık ve net olarak belirtilmemiştir.
Köylerden; özellikle yakın köylerden,
doğum yaptıktan sonra, bazen sadece yavruları bazen de annesi ile beraber
merkeze atılan köpekler belediyeler için en büyük sorun olmuştur.
Köylüler baktıkları köpeklerin
üremesini engellemedikleri için, köpek nüfusu çoğalmaya devam eder. Bu durumda
köylülerin buldukları en kolay çözüm, bir erkek yavruyu alıkoyarak, diğerlerini
annesi ile birlikte ormana veya uzak yerlere atmaktır.
Akçakoca’da; Özellikle, Salı Pazarının kurulduğu günlerde, yakın köylerden
köpeklerin traktörlerin arkasına konularak merkeze terk edildiğine sıkça şahit
oluyoruz.
Dohaycan Derneği Yönetimi’nin
Akçakoca Kaymakamı Aykut Pekmez ve Mehmet Özer’e sunduğu dosyada önerdiği çözüm
önerisini aynen paylaşıyorum:
“AKÇAKOCA ŞEHİR MERKEZİNE KÖYLERDEN
KÖPEK BIRAKILMASI, KÖYLERDE KISIRLAŞTIRMA ÇALIŞMALARININ YAPILMASI İLE
ÖNLENEBİLİR.
Belediye
Veterineri, Tarım İlçe Veterinerleri, gerekirse hizmet alımı da yaparak;
köylerde kısırlaştırma çalışmalarını yürütmelidirler.
Yakın
köylerden başlayarak, kısırlaştırma çalışmalarına başlanmadığı taktirde
merkezde ( Akçakoca Geçici Barınağı’nda) yapılan çalışmalar sonuç
vermemektedir.
TOPLANAN, KISIRLAŞTIRILAN KÖPEKLERİN
YERİNE YENİ KÖPEKLER YERLEŞMEKTE, BU DURUM TAM BİR KISIR DÖNGÜ OLARAK DEVAM
ETMEKTEDİR.
Köylerdeki
köpek sayısını kontrol altına almadan, çevre ilçelerden yasak olmasına rağmen
kamyonlarla köpek bırakılmasını önlemeden sokak hayvanları sorununu çözmek
mümkün değildir. Bunun için ;
1-)Kaymakamlık
ve Belediyenin işbirliği içinde çalışarak;
merkezde ve köylerde kısırlaştırma faaliyetlerini desteklemeleri,
2-)Düzce
Valiliği aracılığıyla; Komşu Belediyelerle ve Mülki amirlerle görüşmeler
yapılarak, köpek bırakılmasının önlenmesinin yanı sıra, kısırlaştırma
faaliyetlerinin özendirilmesi gerekmektedir.
Biz
Dohaycan derneği olarak; bu girişimlerde ve faaliyetlerde görev almaya
hazırız.”
Peki,
STK’ların, Akçakocalı hayvanseverlerin, önerileri hayata geçirilebildi mi? Böyle bir işbirliği/çalışma
gerçekleşti mi? HAYIR!
Sorumlu kurumların yetersizliğinden
dolayı mağdur olan, her türlü şiddete maruz kalan köpeklerin, sokaklarda
yaşamaya çalışmaktan başka suçları var mı? Bu konuda herkes üzerine düşeni yapsa; kurumlar yasada
belirtildiği gibi, Kısırlaştırsa, aşılatsa, beslenme odakları oluşturup gönüllülerle
birlikte bakımını üstlense, onların sorunlarının çözümüne katkı sunmuş
olurlardı.
Sahile
atılmış çöpleri gördüğümüzde; önce onları atanlara, sonra da o çöpleri oradan
almakla görevli olan belediyeye sitem ediyoruz, değil mi? Ama köpekler söz
konusu olunca, o dilsiz canlıları ve onlara acıyıp bakmaya çalışanları suçlayan
bir kesim var ve onlar insanlar tarafından mağdur edilen bu dilsiz canlıların
yaşam hakkına tecavüz etmeye devam ediyorlar.
Oysa; Onlar sokaklarımızda ki çöp
kutuları değil, nefes alıyorlar, can taşıyorlar. O yüzden onların sorunlarını
çözmek, yeryüzüne Halife olarak gönderilen insana düşüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder