9 Kasım 2017 Perşembe

SOKAK HAYVANLARININ SORUNUNU NASIL ÇÖZERİZ4


Belediye Sınırları dışında kalan yerler; Köyler, mezralar ne olacak?

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Kanunun uygulama yönetmeliği’nde sokak hayvanları için hizmet verecek kurum olarak belediyeler görevlendirilirken, belediye sınırları dışında kalan yerler için hangi kurumun hizmet vereceği, açık ve net olarak belirtilmemiştir.
Köylerden; özellikle yakın köylerden, doğum yaptıktan sonra, bazen sadece yavruları bazen de annesi ile beraber merkeze atılan köpekler belediyeler için en büyük sorun olmuştur. 

Köylüler baktıkları köpeklerin üremesini engellemedikleri için, köpek nüfusu çoğalmaya devam eder. Bu durumda köylülerin buldukları en kolay çözüm, bir erkek yavruyu alıkoyarak, diğerlerini annesi ile birlikte ormana veya uzak yerlere atmaktır.


Akçakoca’da; Özellikle, Salı Pazarının kurulduğu günlerde, yakın köylerden köpeklerin traktörlerin arkasına konularak merkeze terk edildiğine sıkça şahit oluyoruz.
Dohaycan Derneği Yönetimi’nin Akçakoca Kaymakamı Aykut Pekmez ve Mehmet Özer’e sunduğu dosyada önerdiği çözüm önerisini aynen paylaşıyorum: 
“AKÇAKOCA ŞEHİR MERKEZİNE KÖYLERDEN KÖPEK BIRAKILMASI,  KÖYLERDE  KISIRLAŞTIRMA ÇALIŞMALARININ YAPILMASI İLE ÖNLENEBİLİR.
Belediye Veterineri, Tarım İlçe Veterinerleri, gerekirse hizmet alımı da yaparak; köylerde kısırlaştırma çalışmalarını yürütmelidirler.
Yakın köylerden başlayarak, kısırlaştırma çalışmalarına başlanmadığı taktirde merkezde ( Akçakoca Geçici Barınağı’nda) yapılan çalışmalar sonuç vermemektedir.

TOPLANAN, KISIRLAŞTIRILAN KÖPEKLERİN YERİNE YENİ KÖPEKLER YERLEŞMEKTE, BU DURUM TAM BİR KISIR DÖNGÜ OLARAK DEVAM ETMEKTEDİR.
Köylerdeki köpek sayısını kontrol altına almadan, çevre ilçelerden yasak olmasına rağmen kamyonlarla köpek bırakılmasını önlemeden sokak hayvanları sorununu çözmek mümkün değildir. Bunun için ;
1-)Kaymakamlık ve Belediyenin işbirliği içinde çalışarak;  merkezde ve köylerde kısırlaştırma faaliyetlerini desteklemeleri,
2-)Düzce Valiliği aracılığıyla; Komşu Belediyelerle ve Mülki amirlerle görüşmeler yapılarak, köpek bırakılmasının önlenmesinin yanı sıra, kısırlaştırma faaliyetlerinin özendirilmesi gerekmektedir.
Biz Dohaycan derneği olarak; bu girişimlerde ve faaliyetlerde görev almaya hazırız.”
Peki, STK’ların, Akçakocalı hayvanseverlerin,  önerileri hayata geçirilebildi mi? Böyle bir işbirliği/çalışma gerçekleşti mi? HAYIR!
Sorumlu kurumların yetersizliğinden dolayı mağdur olan, her türlü şiddete maruz kalan köpeklerin, sokaklarda yaşamaya çalışmaktan başka suçları var mı? Bu konuda herkes üzerine düşeni yapsa; kurumlar yasada belirtildiği gibi, Kısırlaştırsa, aşılatsa, beslenme odakları oluşturup gönüllülerle birlikte bakımını üstlense, onların sorunlarının çözümüne katkı sunmuş olurlardı. 

Sahile atılmış çöpleri gördüğümüzde; önce onları atanlara, sonra da o çöpleri oradan almakla görevli olan belediyeye sitem ediyoruz, değil mi? Ama köpekler söz konusu olunca, o dilsiz canlıları ve onlara acıyıp bakmaya çalışanları suçlayan bir kesim var ve onlar insanlar tarafından mağdur edilen bu dilsiz canlıların yaşam hakkına tecavüz etmeye devam ediyorlar.
Oysa; Onlar sokaklarımızda ki çöp kutuları değil, nefes alıyorlar, can taşıyorlar. O yüzden onların sorunlarını çözmek, yeryüzüne Halife olarak gönderilen insana düşüyor.

       
Not: Sabrınıza sığınarak; çözüm önerilerimize sonra ki yazımızda devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder